Salı, 21 Mart 2023 10:39

Siyaset sanatı; güneş altında bronzlaşmış gölgesine faydası olmayan vekil istemiyoruz

Siyaset ve yönetim sanatı denilince aklımıza ilk sırada Sn. Erdoğan geliyor. Zira siyaset ve sanatın muhalif bir çizgide kesiştiğini unutmayalım. Siyaset oligarkları bir yaptırım merkezidir. Sanat, toplumları sosyo-kültürel kodlara birleştiren kültür fikridir. Bu da siyaset ve sanat arasındaki farklılıktır. Bu noktada siyaseti de, sanatı da bu farklılıklara rağmen yönetme becerisi de bambaşka bir yetenek gerektirir. Bu anlamda Sn. Erdoğan’ın başarısı, tüm dünyaya ispatlanmıştır.

Üniter yapısı itibarıyla Türkiye’nin etnik sosyolojisi Türk, Kürt, Zaza, Çerkes, Moğti, Alevi, Sünni, Rum vs. derken oldukça kalabalık ve çeşitlidir. Kültürü, sanatı derken sinemasının dahi bu denli çeşitli olmasının nedeni budur. Bu anlamda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yetiştiği mahalle ve kuşağının sancıları da tarihe acı veya tatlı kaydolmuştur. Sn. Erdoğan’ın da yetiştiği bu sancılı kuşak, Erdoğan’ın adını tarihe yazdırmasına vesile olmuştur.

Azmin zaferini gördüğümüz bu hikayede gerektiğinde simit satan, gerektiğinde de kefeniyle yola çıkan bir Erdoğan’a şahitlik etti bu halk… İşte Sn. Erdoğan’ı siyaset ve sanat noktasında ayrıcalıklı kılan da bu duruşudur. Siyasetini bir sanat gibi nakış nakış işlemiştir.

Sanatçı gibi siyasetçi dediğimizde bazı okurlarımızın aklına rahmetli Erbakan gelebilir veya Sn. Özal’dan bahsedebilir. Ancak eylemleri ve söylemleriyle 2001’den bu yana önemli bir mesafe kateden AK Parti’nin kısa sürede kendini Türkiye kamuoyuna kabullendirdiği de yadsınamaz bir gerçekliktir. Hatta uluslararası birçok önemli yayın kuruluşu ve devlet protokolleri tarafından da kabul görmüştür. 

AK Parti henüz yeni bir partiyken siyaseti bir enstrüman gibi kullanmış, geniş bir kesimi etkisi altına almıştır. Sn. Erdoğan’ın karakteriyle şekillenen bu parti, Türkiye’yi eski ezik kimliğinden kurtarma sanatını icra etmiştir.

Muhafazakar bir aileden gelen Sn. Erdoğan, küçüklüğünden bu yana toplumsal sosyolojiyi çok iyi analiz etmiş olmalı ki, uzun süre halkın geniş bir kesiminin desteğini almayı sürdürdü. Yetiştiği mahallenin, ilin Türkiye açısından oldukça politik olduğunun bilinciyle ideolojik farklılıkları ve marjinalliğiyle sahaya çıktı.

Baktığımızda rahmetli Erbakan ve Özal’ın bu noktadaki farkını da çok açık görüyoruz. Bu iki lider de kesintisiz siyaset yapmadı, yaptırılmadı… İşte Erdoğan’ın farkı da burada ortaya çıkıyor. Her anlamda ömrünü bir dava için harcayan Sn. Erdoğan, Özal ve Erbakan gibi engellenmek istense de Türk siyasetinde varabileceği en üst noktaya vardı.

Sn. Erdoğan’ın kesintisiz iktidarı, birçok araştırmaya konu olacak bir yönetim biçimidir. Kendi ailelerinde yönetimi sağlayamayan bireyler, kesintisiz bir yönetimin başarısını anlayamaz. Bu gibi yönetim becerisinden aciz isimlerin siyasi liderliğe soyunması da büyük bir çelişkiden ibarettir. Günümüzde sahada Sn. Erdoğan’dan başka Türk siyasetinin devrimini gerçekleştirebilecek bir lider yoktur. 

Çünkü iktidarda bulunduğu süreç içerisinde onlarca engelleme, onlarca suikast, onlarca kalkışma ve daha birçok terör hadisesine karşın dik durmayı başarmış, siyasetten ve halktan vazgeçmemiş bir liderden bahsediyoruz. Bu anlamda eşi benzeri görülmemiş bir lider olan Sn. Erdoğan, siyasetin mimari ustası olarak aklımdaki yerini ömrüm yettiğince koruyacaktır. 

Dış devletler ile ilişkiler, bir ülkenin çıkar politikaları noktasında oldukça önemlidir. Realist öncelikli bir devlet aklını bu ülkeye kazandıran da Sn. Erdoğan’dan başkası değildir. Oryantalizm kokan eylemlerden kaçınan, yerine göre İsrail’e dur diyebilen, yerine göre de çıkarlar doğrultusunda masaya oturabilen Türkiye, Sn. Erdoğan’ın inşaa ettiği yeni Türkiye’dir. Sn. Erdoğan, Türkiye’nin varlığını tüm dünyaya hatırlatmış, ezik Türkiye imajını yıkmıştır.

Türkiye AK Parti iktidarında yeri geldiğinde ABD gladyosuna gerekli direnç ve mesajları çakmıştır yeri geldiğinde de batılı küreselcilere her türlü mesajı vermiştir. İşte siyaseti sanat gibi işlemek budur.

2023 Mayıs seçimleri yaklaşırken, bu iktidarı ve barış ortamını bozmaya dair birçok senaryonun devrede olduğunu görmekteyiz. Ancak bu senaryolara karşı Sn. Erdoğan’ın sakin tavrı yine siyaset aklının bir işareti gibi geliyor. Sn. Erdoğan’ın seçime oldukça renkli bir mozaikten oluşan vekil listeleriyle gireceğini tahmin ediyorum. 

En önemlisi içinden geçtiğimiz süreç itibarı ile seçmen artık vitrinde yeni ürün görmek istiyor. Güneş altında bronzlaşmış gölgesine bile faydası olmayan vekil görmek istemiyor. Seçmen daimi kadrolu vekil görmek istemiyor. Ankara’da kulislerde köşe başlarını tutan siyaset baronlarını istemiyor. Seçmen akraba torbasından çıkan çapsız siyasetçiyi hoş karşılamıyor. Batı illerinde Doğulu olup da Kürtçe, Zazaca bilmeyen, sadece kimliğinde hasbel kader Doğu illeri yazan sözde siyasetçi istemiyor. Hele kimliği ne olursa olsun ikiyüzlü siyaset baronlarını hiç istemiyor. 

 

Vesselam…

 

https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/sabri-balaman/siyaset-sanati-gunes-altinda-bronzlasmis-golgesine-faydasi-olmayan-vekil-istemiyoruz-41614.html?utm_source=gazeteoku&utm_medium=referral

 

Son Düzenlenme Salı, 21 Mart 2023 11:07
Sabri BALAMAN

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...