Ak Parti, MHP, BBP ve Saadet Partileri "Evet" demelerine rağmen yapılan anket sonuçları şu ana kadar %52-53 bandını geçmiyor. Matematiksel olarak düşünüldüğünde ise %60'ın çok üstünde bir netice olması gerekiyor.
Hayırcı cephenin gerek matematiksel olarak ve gerekse Hayır'ı açıklayabilecek mantıklı, geçerli ve tutarlı bir cevapları, dayanakları olmamasına rağmen Evet'e yakın bir performans sergilemeleri dikkate şayandır ve acilen irdelenmesi gereken bir durumdur.
Alenen Hayırcıların yanında bir de Evetçi görünüp de Hayır'ı isteyen, Hayır için el altından gayret eden ya da Evet için çalışmayan önemli bir grup var. Onların kaygıları tamamen koltuk kaygısı, ikbal kaygısı. Biliyorlar ki Evet çıkarsa düzenleri bozulacak.
EVET ÇIKARSA KİMLERİN DÜZENİ BOZULACAK
Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ni istemiyor çünkü; Evet çıkarsa makamını kaybedecek!
Dünyanın hiçbir yerinde 7 seçimi kaybettiği halde hala koltuğunda pişkin pişkin oturan bir parti genel başkanı bulamazsınız, göremezsiniz. Üçüncü dünya ülkelerinde bile siyasi etik ve ahlak da bunu kabul etmez. Ancak Türkiye'deki CHP hariç!
Türkiye'deki mevcut parlamenter sistem koalisyon hükümetlerine çok açık. Bu sebeple geçmiş dönemlerde %10 küsür oy alan partiler bile ülkeyi yönetmek talihsizliğine sahip olmuşlardır.
Kılıçdaroğlu ve onun CHP'si "HAYIR" diyor. Biliyor ki Evet çıkarsa seçimlerde almış olduğu %20'lerle bir daha iktidar hayali bile kuramayacak. Ayrıca referandumun hemen ardından parti içi muhalefet Kılıçdaroğlu'nu alaşağı edecek. Yani bu referandum Kılıçdaroğlu için ölüm kalım meselesi. Bu yüzden akla hayale gelmedik yalanları peşpeşe sıralıyor. Kılıçdaroğlu Evet çıkarsa gidecek, Hayır çıkarsa bir müddet daha CHP'nin başında kalacak!
Üst akıl Cumhurbaşkanlığı Sistemini istemiyor çünkü; yeni sistemde koalisyon hükümetleri devri kapanacak. Dolayısıyla güçlü ve tek başına bir iktidar iş başında olacak. Kurulacak hükümetler dışarıdan müdahaleye ve koalisyon hükümetlerinde olduğu gibi siyasi krizlere olabildiğince kapalı olacak. Hükümetlerin ömrü ortalama 1,6 yıl değilde olması gerektiği gibi 5 yıl olacak.
Ülkenin önündeki en büyük engel olan istikrarsızlık ortadan kalkacak. Türkiye halen bölgesinde olduğu gibi tüm dünyada siyasi ve ekonomik bir güç olacak ve söz sahibi olacak.
Terör örgütleri ve illegal yapılanmalar Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ni istemiyor çünkü; Küresel güçlerin maşası ve oyuncağı olan PKK, FETÖ ve DHKP-C gibi hain örgütler artık bu topraklarda yaşam şansı bulamayacak ve yok olacaklar. Gerek dışardan ve gerekse devletin içine sızmış yapılarından destek alamayacaklar.
Uyuşturucu, kadın ticareti, insan kaçakçılığı, haraç, vs tüm illegal gelir yolları kesileceğinden yaşama şansları kalmayacak.
Bürokratların çoğu Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ni istemiyor çünkü; yeni sistemde hemen hemen hepsi koltuğunu kaybedecek!
Bürokratik oligarşi son bulacak. Atanmışların devlet yönetimindeki baskı ve yönetimsel hak gaspları son bulacak. Seçilmişlere yerli yersiz müdahaleleri, ayak bağı olmaları, devletin gelişmesine mani oluşları ortadan kalkacak.
Özellikle üst düzey bürokratlar 5 yılda her yeni kurulan hükümetle birlikte değişecek. Hükümetle/Bakanla gelen yine onunla gidecek. Verimsiz olan, yeteneksiz olan ya da uyumsuz olan bürokratlar anında değiştirilebilecek. Şimdi olduğu gibi direnç gösteremeyecek. Yedi defa görevden alınıp mahkeme yoluyla sekiz defa göreve dönemeyecek.
Evet çıkarsa mevcut Milletvellerinin çoğu tekrar aday olamayacak çünkü; tüm partilerde ve özellikle Ak Parti'de yapılacak ilk seçimlerle siyasi bir temizlik yapılacak.
Evet çıkarsa Milletvekilleri Bakan olamayacak. Dışardan atanan Bakanların seçilme kaygısı, seçim bölgesi, seçmen kaygısı olmayacağı için Hükümet programını aynen uygulama durumu daha yüksek olacak. Atanan bakanlar Cumhurbaşkanı'nından başkasının talebine kapalı olacağından iş yaptıramaz konuma düşen Milletvekilliği o kadar da cazip olmayacak. Yani Milletvekilliği asli görevine dönmüş olacak.
Referandumda Evet çıkarsa özellikle Ak Parti'de mevcut Genel Merkez ile il ve ilçe teşkilatlarının çoğu değişecek. Seçilmişlerde ilk seçimle birlikte yapılacak siyasi temizlik, parti yönetiminde de referandumun hemen sonrası yapılacak kongrelerle gerçekleştirilecek. Siyasetin ve teşkilatların içine yerleşmiş olan başta FETÖ ve PKK olmak üzere illegal ve kirli ilişkileri olan tüm unsurlar temizlenecek.
Şahsi çıkar ve emellerini, koltuk kaygılarını ülkenin çıkarlarından önde tutan bu zavallıların tüm engellemeler ve aleyhte gayretlerine rağmen Milletin sağduyusu ve basireti ile referandumdan Evet çıkacağından şüphe yoktur.
Çünkü Allah ümmetin her daim hadimi olan Türk Milleti'nin yanındadır. Tarih boyunca görülmüştür ki; güçlü olan değil Allah’ın yardımı yanında olan kazanmıştır, vesselâm..
