Perşembe, 16 Mart 2017 22:26

Sahte Demokrat, İki Yüzlü Avrupa

 

Son zamanlarda Avrupa ve özellikle Almanya, Hollanda, Belçika, Avusturya ve Danimarka Türkiye'ye karşı alenen düşmanlık etmektedir.

Tüm uluslararası diplomatik, siyasi ve insani ahlak kurallarını hiçe sayarak seçilmiş Türk siyasetçilerine (EVET diyenlere) düşmanca davranmaları, fikirlerini özgürce ifade etmelerinin ve seyahat özgürlüğünün engellenmesi, masum Türk ve aynı zamanda Hollanda vatandaşlarının joplanması, atlara çiğnetilip, köpeklere ısırtılması "Eski Avrupa Hastalığı olan Faşizm ve Nazizm"in yeniden ortaya çıkmaya başladığının en büyük göstergesidir.

Hak ile Batıl kavgası ilk insan ve ilk Peygamber Hz Adem'in oğulları Habil ile Kabil zamanında başlamamış mıdır? Bu kavga insanlık tarihi boyunca hep olagelmiştir. Hz Adem ile Şeytan, Habil ile Kabil, Hz İbrahim ile Nemrut, Hz Musa ile Firavun, Hz Muhammed ile Ebu Cehil ve Ebu Lehep, vs hep bu kavganın tarafları olmamışlar mıdır? Bugün Hak ile Batıl mücadelesi Türkiye ile Avrupa arasında yaşanmaktadır.

Yıllardır "AB bir Haçlı Birliğidir!" dedik sesimizi duyuramadık, ya da kimseye anlatamadık. Elli yılı aşkın zamandır "sizi AB'ye alacağız" diye bizi oyalayan Avrupa, herşeyimize karıştı. Adeta bir ev hayvanını eğitir gibi adaletten eğitime, çevreden şehirciliğe herşeyimize müdahale ettiler. Kendi kültürel ve ahlaki anlayışlarını, İslam inancında gayr-i ahlaki sayılan Batı hayat tarzlarına göre bizi eğitmeye, terbiye etmeye kalktılar. Bunda belli bir noktaya kadar muvaffak oldular da..

Ne acı değil mi? Binlerce yıllık devlet tecrübesi olan, kurduğu bir çok devletle yüzyıllarca ayakta kalan, dünyaya adaletle nam salan bir millet, daha düne kadar banyosuz-tuvaletsiz evlerde oturan, ikinci dünya savaşında milyondan fazla insanı öldüren, sırf Yahudi diye insanları diri diri gaz odalarında boğup sabun yapan, gayr-ı meşru ilişkilerin, ensest ilişkilerin, eşcinsel evliliklerin çok normal karşılandığı, İslam'a, tüm semavi dinlere ve insanlığa göre ahlaksızlık sayılan Avrupa Medeniyeti'ni almak için elli yıldır kapıda bekliyoruz. Hemde horlanarak, hakir görülerek, dışlanarak, beğenilmeyerek!

Vah bize, eyvah bize! Koskoca Türk ve İslam ahlak ve medeniyetini bir kenara bırakarak, Avrupa'nın ahlaksızlığını almak için verilen bu mücadeleye, harcanan enerjiye yazık!

İKİ YÜZLÜ AVRUPA

Yüzümüze karşı "sizi AB'ye alacağız" diyerek 50 yıldır kapıda beklettiler, kapalı kapılar ardında "bunlar Müslüman, bunları AB'ye almayacağız, onları oyalıyoruz" dediler.

NATO'da müttefik görünüp PKK, PYD, FETÖ, DHKP-C, vs ne kadar Türkiye düşmanı örgüt varsa hepsini bize karşı kullandılar ve de bu katilleri ülkelerinde barındırdılar, hala barındırıyorlar.

Sizi Ortak Pazar'a alıyoruz dediler, ekonomik ne kadar ayrıcalık varsa kendilerine aldılar.

Göçmenleri göndermeyin size ekonomik destek olacağız dediler, olmadılar.

2016'da Türk vatandaşlarına vizeyi kaldıracağız dediler, kaldırmadılar.

Türkiye'ye karşı düzenlenen gerek ekonomik ve gerekse askeri tüm darbelerin arkasında Avrupa ve Amerika olduğu artık bir sır değil.

Gezi Olayları'nı planlayan, ekonomik olarak destekleyen, sahneye koyan ve köpürten,

Bergama ve Cerattepe altın madenlerinin işletilemez ve maden çıkarılamaz duruma gelmesi için profesyonel eylemler düzenleten, eğlemcileri eğiten ve sahaya süren,

3. Havalimanı, 3. Köprü ve Kanal İstanbul'un yapılmasının iptal edilmesini isteyen ve bunun için Gezi Parkı Olayları'nı kullanan,

Paramızla aldığımız silahlarımızı "PKK'ya karşı kullanamazsın" diye ambargo uygulayan,

Bize demokrasi havariliği yaparken bir çok ülkesinde sembolik de olsa kral ve kraliçe tarafından yönetilen bu iki yüzlü Avrupa değil mi?

Meydana gelen bir terör eyleminden sonra Fransa ile anında kolkola terörü lanetleyen Avrupa, 15 Temmuz'da darbe girişimi ile karşı karşıya kalan, bir gecede yüzlerce şehit ve binlerce gazi (yaralı) veren, Parlamentosu bombalanan Türkiye için cılız bir kınama bile yapmamışlardır!

Darbe sonrası haklı olarak OHAL ilan eden Türkiye'yi diline dolayan Avrupa,  OHAL ilan eden Fransa ve Hollanda'yı destekler pozisyon almıştır.

Teröristlerin Türkiye aleyhinde yaptıkları programlarda terörist başlarını Kandil'den canlı olarak sinevizyon ile konuşturan Almanya, Türk STK'ların düzenlediği Demokrasi Mitingi'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aynı yöntemle konuşmasına izin vermemiştir.

Bölücü faaliyetlerde bulunan ve PKK'ya kaynak aktaran HDP'YE karşı yapılan operasyonlara tepki gösteren, AB müzakere sürecini durdurmakla tehdit eden Avrupa, HDP operasyonunun yapıldığı sıralarda İspanya’nın doğusundaki Katalonya özerk yönetimindeki Berga kasabasının kadın Belediye Başkanı Montse Venturos, ayrılıkçı girişimleri ve mahkeme çağrısına kayıtsız kalması sebebiyle gözaltına alınmasını bir kelime ile dahi gündemine almamıştır.

Türkiye'de yapılacak olan referandumda "EVET" çıkması için çalışan Ak Parti ve MHP'li siyasilere konuşma izni vermeyen Avrupa, "HAYIR" çalışması yapan siyasilere ve terör örgütlerine her türlü izin ve imkanı verip, üstelik bir de devlet televizyonlarından yayınlatmaktadırlar.

Görünen o ki, Avrupa Türkiye'ye karşı iki yüzlülüğü meslek edinmiş, AB ise "Münafıklar Kulübü" olmuştur.

Yani kısacası "Ayıdan post, Avrupa'dan bize dost olmaz!" Vesselâm..

Son Düzenlenme Cuma, 17 Mart 2017 08:35
Hakverdi ALTUĞ

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...