Salı, 25 Şubat 2020 10:47

Yaralar Şimdi Sarılmayacak İse Ne Zaman Sarılacak !...

28 Şubat mağduru eski yüzbaşı yeniakit.com.tr'ye konuştu: İçişleri Bakanı Kemal Kılıçdaroğlu olsaydı...

Kamu Denetçiliği Kurumu'nun hakkında "Hukuksuzluğa uğramıştır, üniformasını ve itibarını iade edin' şeklinde tavsiye niteliğinde karar verdiği, 28 Şubat darbecileri tarafından Yüzbaşı iken irticadan şüpheli subay statüsüne alınan ve daha sonra "er" rütbesi ile ordudan atılan Avukat Bülent Demir yeniakit.com.tr'ye konuştu. Demir, "Kamu Denetçiliği Kurumu hakkımda 'göreve iade edin' kararı vermesine rağmen İçişleri Bakanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı tarafından KDK'nın kararına uyulmadı. Bizim yaralarımız iktidar olduğumuz bir dönemde sarılmayacaksa ne zaman sarılacak?" dedi.

"28 Şubat döneminde eşimin başörtülü ve İmam Hatip Lisesi mezunu olması ve benim de Namaz kılmamla birlikte alkol kullanmıyor olmam gibi gerekçelerle Batı Çalışma Grubu tarafından binlerce subay ve astsubay gibi irticadan şüpheli subay statüsünde fişlendim." diyen Avukat Demir, "2002 yılında da dönemin Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu, Başbakanı Bülent Ecevit ve Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer imzalı 3'lü kararname ile yüzbaşı iken rütbem 'er'e indirilerek Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ihraç edildim." ifadelerini kullandı.

'TSK'ya geri dönmem gerektiği yönünde karar verildi'

Kamu Denetçiliği Kurumu'nun kendisi hakkında verdiği 'Hukuksuzluğa uğramıştır' yönündeki kararını hatırlatan Demir, "TSK'dan atıldıktan 17 yıl sonra Kamu Denetçiliği Kurumu'na müracaat ettim. Kamu Denetçiliği Kurumu, Genel Kurmay Başkanlığı'ndan benimle ilgili belgeleri alıp inceleyerek 10 kişilik bir heyetle karar yazdı. 7 sayfalık kararda özetle TSK tarafından hakkımda yapılan işlemin hukuka uygun olmadığı, idare tarafından iyi yönetim ilkelerine uyulmadığı ve hakkımdaki işlemin kanunlara aykırı olduğu gerekçesiyle TSK'ya tekrar dönmem ve bütün özlük haklarımın iade edilmesi gerektiği yönünde karar verildi." diye konuştu.

'İçişleri Bakanlığı KDK'nın kararına uymadı'

Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından verilen kararın İçişleri Bakanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı tarafından kabul edilmediğini söyleyen Avukat Demir, "Kamu Denetçilliği Kurumu tarafından tavsiye niteliğindeki bu karar sınıfımın Jandarma olması nedeni ile İçişleri Bakanlığı'na gönderdi. İçişleri Bakanlığı bu karara tavsiye kararı niteliğinde olduğu için uymak zorunda olmadığını ve uymayacağını söyledi. Bunun üzerine ben de Jandarma Genel Komutanlığı'na gittim, bütün belgeleri sundum. Jandarma Genel Komutanlığı da bu kararı uygulamayacaklarını söyleyerek reddetti." şeklinde konuştu.

'Ben PKK'lı ya da Kemalist/Solcu bir subay olsaydım ne olurdu?'

Bülent Demir sözlerine şu sorularla devam etti:

"Ben bir 28 Şubat mağduruyum ve aynı zamanda da 28 şubat davasında Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ve üniversitelerden atılan birçok mağdur ve mazlumun avukatlığını yaptım. Hatta bir davada 28 Şubat davasının bir numaralı sanığı İsmail Hakkı Karadayı onlarca kişinin önünde bana 'Sizin gibi bir subayın Silahlı Kuvvetler'den atılmasından dolayı fevkalade üzgünüm.' dedi. Bunu söyleyen 28 Şubat döneminin Genelkurmay Başkanıydı. Şu anda iktidarda kendileri de 28 Şubat mağduru olan Müslüman kadrolar var. Ama ben bir türlü anlayamıyorum.28 Şubat'ın yaralarını Ak Parti sarmayacaksa, bizzat kendisi sıkıntı yaşayan sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan sarmayacaksa bu yaralar ne zaman sarılacak? 17 yıl sonra devletin en üst denetleme kurumu olan Kamu Denetçiliği Kurumu'ndan benimle ilgili iade-i itibar kararı çıkıyor. Jandarma Genel Komutanı ve İçişleri Bakanı ise 'Ben bu kararı uygulamayacağım' diyerek cevap veriyor."

'Kripto FETÖ'cüler hala etkin mi?'

"Bu karar PKK'lı bir subay hakkında verilseydi ve İçişleri Bakanı da Ahmet Türk olsaydı. Ya da sol görüşlü bir subay olsaydı ve İçişleri Bakanı da Kemal Kılıçdaroğlu olsaydı acaba sonuç nasıl olurdu? Böyle mi olurdu? Ben 'irtica' yaftası ile ordudan atılmışım, elimde bütün belgeler var devletin en üst denetleme kurumu diyor ki 'bu subaya yapılan işlem hukuksuzdur, yanlıştır, düzeltilmelidir. Bu subayın itibarını iade edin.' Fakat İçişleri Bakanı Süleyman Soylu belgeleri görmesine rağmen buna inanmıyor veya inanmak istemiyor. Peki bizim mağduriyetimiz neden giderilmiyor? Bu nasıl bir iştir? İçişleri Bakanını veya Jandarma Genel Komutanını kim veya kimler yönlendiriyor? Jandarma Genel Komutanlığında kripto FETÖ'cülerin olduğuna inanasım gelmiyor ama bir Bakan bu kadar yanlış karar verebiliyorsa bunun bir izahı olmalı?

Sayın Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum. Bu yanlışlığı lütfen düzeltin. Sizden tek isteğim sadece belgeleri okumanız. Sonra da bir 28 Şubat Mağdurunun daha yarasını sarmanız ve itibarını iade etmenizdir."

Kaynak: Y. Akit

https://m.yeniakit.com.tr/haber/28-subat-magduru-eski-yuzbasi-yeniakitcomtrye-konustu-icisleri-bakani-kemal-kilicdaroglu-olsaydi-1085177.html

Son Düzenlenme Salı, 25 Şubat 2020 11:03
ASDER Genel Merkezi

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...