24 Haziran seçimlerinde Türkiye genelinde Sayın Recep Tayyip Erdoğan yüzde 52,5, AK Parti yüzde 42,5 oy aldı. Bu sonuçlara göre milletimiz Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve AK Parti’ye “Durmak yok, yola devam” dedi. Ancak bu AK Parti için şartlı bir devam anlamına geliyor. Çünkü AK Parti 1 Kasım 2015 seçiminde olduğu gibi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 317 olan milletvekili çoğunluğuna 24 Haziran seçimlerinde ulaşamadı. Anayasa değişikliği ile düzenlenen 600 milletvekilinin 295’ini alarak TBMM tek başına yasa çıkarma çoğunluğunu kaybetti. Bir de bazı milletvekillerinin bakanlık için istifa edecekleri düşünülürse TBMM’de yasa çıkarmak için AK Parti’nin diğer partilere özellikle de ‘Cumhur İttifakı’ kurduğu MHP’ye ihtiyacının olduğu görülüyor. AK Parti’nin MHP ve diğer partilerle ne kadar uzlaşarak yasa çıkarabileceğini önümüzdeki süreç gösterecek.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, balkondaki teşekkür konuşmasında AK Parti için mesajın alındığını ve eksiliklerin giderileceğini ifade etti. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın farklı bilgi kaynaklarından aldığı bilgileri değerlendirerek 24 Haziran’la ilgili sonuçlar çıkararak önümüzdeki seçimler için gerekli düzenlemeleri yapacağı muhakkaktır. Ancak 15 Temmuz’da ben vatanım için canımla, malımla varım diyen vatandaşların seçim sürecinde de görüş ve değerlendirmeleri ile geleceğe ait ışık tutması gerektiğini düşünüyorum.
9 Haziran’da ’24 Haziran Seçimleri ve Metal Yorgunluğu’ isimli makalemi siz değerli okuyucularımla paylaşmış, seçim öncesi AK Parti adına yaşanan sıkıntıları dile getirmiştim. İnanıyorum ki Adalet ve Kalkınma davasına inanmış nice insanlar da gördükleri yanlışları ve eksiklikleri dile getirmişlerdir. Seçim sürecinde AK Parti’nin il ve ilçe direksiyonunda bulunan kişiler bu uyarılara ve önerilere ne kadar kulak verdiler? Daha önce seçim yollarında AK Parti’nin direksiyonunda bulunmuş kişilerden ne kadar yararlandılar? Bir yetkiliyiz ve biz biliriz havası içinde kapalı sistem olarak kaldıklarının farkındalar mı? Yoksa, “Makamlar baki, insanlar fani” anlayışı ile hareket etmenin bir sorumluluk olduğunu mu düşünüyorlar?
Bu yazıyı okuyan bazı arkadaşlar, “AK Parti iki güzel zafer kazandı şimdi bu soruların zamanı mı?” diyebilir. Ancak geçmişteki acıları ve şimdiki kazanımları yaşayanların eski acı günleri yaşamamak için bu sorgulamaya katılabileceğini düşünüyorum. Ayrıca 24 Haziran’da 1 Kasım seçimlerine göre daha fazla oy kaybeden il ve ilçelerde seçim başarısını kutlamanın aşırılıklara kaçmasına anlam veremedim. Bunun nedenlerini ve değerlendirmesini de ilgililere bırakıyorum.
AK Parti kendini sorgulamalıdır. AK Parti teşkilatlarında bulunanlar ve AK Parti’den aday seçilenler sorumluluk aldıktan sonra vatandaşlara ne kadar yakın oldular? Kastım yalnız fiziki yakınlık değil aynı zamanda empati oluşturmadaki gönül yakınlığı anlamındaki sosyal mesafedir. Seçim sürecinde vatandaşlara milletvekili adayları ne kadar tanıtılabildi? Ziyaret edilmeyen kaç mahalle var? Her ilde ve ilçede milletvekili adayları için kaç seçim bürosu açıldı? Seçim büroları ne kadar amacına uygun olarak işletilebildi? Seçim bürosu diye açılan bir kişi bile görevlendirmeden sürekli kilitli tutulan yerlerin seçim bürosu sayısına dahil edilmesi mümkün mü? AK Parti’nin kuruluşundan itibaren farklı kademelerde görev almış insanlardan ne kadarına bu seçim sürecinde görev verildi? Seçimlerin öncelikle insan kaynaklı olduğu ne kadar düşünüldü? Seçimde oy kazanma artışının gittikçe büyüyen domino etkisine sahip olduğu yeterince anlaşılıp değerlendirildi mi? Yoksa görevde olanlar, geçmişte görevde olanlara bazı kişilerin yaptığı yanlıştan dolayı eskiyen kişiler olarak toptan uzak durmayı mı tercih ettiler? Bu ve benzeri sorular cevap beklemektedir. Yerel seçimlere 9 aylık süre vardır. Doğru sorgulama yapılır ve önlemler alınırsa AK Parti nice yıllar milletimizin ihtiyacı olan hizmetleri yaparak hizmet kervanını sürdürecektir. Ancak özeleştiri yapmayan, eleştiriye kapalı olanlar da 2014 yılında dünya şampiyonu olup 2018 yılında ilk turda elenen Alman futbol takımı gibi elenir gider… Sorumluluğunu bilen AK sevdalılara selam olsun…
