Pazartesi, 16 Mayıs 2022 16:20

SADAT Baskını Hakkında Düşüncelerim

13 Mayıs Cuma günü, SADAT Savunma isimli ticari şirketin önünde, birden beklenmedik bir hareketlilik oluşuyor…

Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı, yanına aldığı birkaç milletvekili ve partili arkadaşı ile Basın eşliğinde şirketin önüne gelmiş, içeri girmek istiyorlar…

Randevu alınmış mı? Hayır!

Türkiye Cumhuriyeti’nin en eski ve ilk siyasi partisi olan CHP’nin ve de Ana Muhalefet Partisi konumunda olan bir partinin liderinden beklenen davranış mıdır, bu?

Bir Ana Muhalefet Partisinin, meşru bir ticari müesseseye baskın düzenleyip, kapısının önünde basın açıklaması yaparak; akıl ve izan ölçülerine sığmayan suçlamalarla, kendini komik duruma düşürdüğü dünyanın hangi ülkesinde görülmüştür?

Hiç kusura bakmayın, benim tarafımdan, bu eylem; memleket hayrına politika üretemeyen, iktidarın hizmetleri karşısında ezilmiş ana muhalefet partisinin çaresiz çırpınışları olarak değerlendirilmektedir.

Bir ülkede, iktidar ve muhalefete düşen en önemli görev; öncelikli olarak, vatandaşların arasında ayırımcılık yapmadan, huzurlu ortam oluşturmak için gerekli politika ve siyaseti geliştirmeleridir. Ayrıca, partisinin politik mücadelelerine vatandaşlarını ve ticari şirketleri bulaştırmadan, kendi ideolojine münasip, faydalı projeler ile onurlu ve haysiyetli çalışmalar üretmeleridir.

Bu güzel memleketimizde, yerli ve milli hiçbir siyasi partinin dış mihraklar tarafından kontrol ve yönlendirmeler ile faaliyet icra ettiklerini düşünmek istemiyorum.

SADAT Savunma Şirketi yetkilileri tarafından, kendileri için yapılmış olan suçlama, yalan ve iftiralar hakkında yeterli ve doyurucu açıklamalar yapılmış olup, kendi Web Sitelerinde ve medyada boy boy yer almıştır. Bu hadisenin dava konusu yapılacağı da belirtilmiştir.

Bu nedenle, mahkeme sonuçlanıncaya kadar, olayın detayına girmeyi gereksiz görüyorum. Lakin, meşru bir ticari şirkete baskın düzenleyerek, kapısının önünde yapılan korsan eylemi kınadığımı, açıkça ifade etmeyi, kendime bir vazife bilirim.

Her zaman ifade ettiğim gibi; etnik kimliğimiz, dini aidiyetimiz, düşünce yapımız ne olursa olsun; hep birlikte, bu topraklarda barış ve huzur içerisinde yaşamak istiyor isek; birbirimize karşı tahammüllü ve saygılı olmak zorundayız.

Yalan, iftira ve çarpıtmalar ile sosyal medyada sanal savaşlar ile hiçbir yere varamayız.

Allah, doğruların, namuslu ve dürüst olanların yar ve yardımcısıdır.

Gürcan ONAT, 16.05.2022.

Gürcan Onat

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...