Salı, 26 Aralık 2023 15:18

Harp Okullarında Müfredat

23 Aralık Cumartesi günü akşamı Akit TV'de, Muharrem Coşkun'un "Kırmızı Masa" Programına konuk olduk.

Programın ana konusu, Tuzladaki Cuntacı Teğmenler Meselesiydi.

Malum çevre konuyu her zamanki gibi çarpıtma ve saptırma derdiyle, yalan yanlış programlar yapıyorlar ve Atatürk'ü sopa gibi kullanarak, dindarları baskı altına almaya çalışıyorlar.

Aşağıda linkini koyduğum programda bugüne kadar yapılan tezviratlara yeterince açık ve net cevaplar verdiğimizi düşünüyorum.

Hala, sakız gibi mülakatları SADAT'ın yaptığını dillendiren art niyetli zevat umarım artık, bu gevişi getirmekten vazgeçer.

Son kez yazmış olayım; SADAT diye söz ettikleri kişi, ben yani Gürcan Onat'tır! Evet, ben mülakatlara katıldım. Lakin, kafalarının basmadığı konu, ben orada koordinatör idim. Bunun anlamı şu ki; mülakatlara giren kişi değildim. Mülakatların işleyişini yürüten kişiydim. Daha açık yazayım; odalarda mülakatlar yapılırken ben dışarıda, diğer muvazzaf koordinatörlerle birlikte ayrı bir odada bekleyen kişiydim. Mülakatlara giren kişiler MSB'lığı tarafından belirlenmiş kişilerdi. Ki, bu kişiler toplamda 250 kişiyi bulmaktadır. Mülakatları SADAT yaptı diyen müfteriler aslında, bir anlamda, bu 250 kişiye hakaret etmektedir. 35-40 arasında komisyon kuruluyordu. Her bir komisyonda 5 üye oluyordu. Birincisi: Başkan MSB'lığında Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcısı veya Daire Başkanlarından müteşekkildi. İkincisi: Emekli Subay/Astsubaylardı. Üçüncüsü: Bakanlıklarda görevli müfettişlerdi. Dördüncüsü: Muvazzaf Subay/Astsubaylardı, üniformaları ile katılıyorlardı. Beşincisi: MEB'lığından ve Hastanelerden çağırılan psikologlardı. Her üyenin verdiği notların aritmetik ortalaması alınıyor, adayın mülakat notu belirleniyordu. Toplamda 250 kişiyi bulan bu mülakatlarda 1 kişi, mülakatlara katılmış olsa bile; ne kadar etkili olabilir, Allah rızası için söyleyin? Hiç kimsenin kendi ideolojik kavgası için bu 250 saygıdeğer kişiyi aşağılamaya hakkı ve yetkisi yoktur. Eğer hala anlamayanlar varsa lütfen zekâ kontrolü yaptırsın.

Kalkışmadan sonra yapılan bu alımlarda MSÜ'ne tarikatçı ve cemaatçiler kesinlikle alınmadılar. Mülakatları yapan görevliler son derece hassas ve dikkatli davranmıştır. Eğer alınmış olsaydı; şimdiye kadar delili ve belgesi ile çoktan patlamış olurdu; zira o görevliler içerisinde her düşünce ve zihniyette hatta kendisini farklı siyasi partilere yakın hisseden kişiler vardı! Ufak tefek görüş ayrılıkları, farklı değerlendirmeler oluyordu. Biz, devreye giriyor orta noktada, uzlaşma zeminini buluyorduk. Bu, zaten işin sağlığı açısından normal olandı.

Peki, bu cuntacı teğmenler nasıl oluşmuştur?

Televizyon Programında zaman yetmedi, her şeyi anlatamadık.

Çok açık ve net olarak ifade ediyorum ki; Kara Harp Okulunda derin bir yapılanma seziyorum!

Mülakatlardan geçen çocuklar pırıl pırıl Anadolu evlatlarıydı. Ne olmuş ise; Kara Harp Okulunda bunların eğitim ve öğretimi sürecinde olmuş!

Acilen, Kara Harp Okulunda müfredat incelenmelidir. Özellikle askeri dersler nelerdir? Bu derslere giren emekli subaylar kimlerdir? Bu dersler esnasında öğrencilere neler anlatılmıştır?

Mağdur olan teğmenin avukatı ile görüştüm; cuntacı teğmenlerin whatsapp yazışmalarında, dışarıda bazı emekli subay ve generallerle görüştüklerine dair ifadeler bulunmaktaymış. Bazı Siyasiler ile irtibat halinde oldukları geçiyormuş. Konu mahkemeye intikal ettiğinden, dava sürecinde daha fazla söz söyleyemiyoruz. Avukatlarından şunu da duydum; Yeni Şafak gazetesinin yayınladığı whatsapp yazışmaları, olanın az bir kısmı imiş, daha gerisi de varmış.

Bir teğmen, devre arkadaşına karşı; onu öldürecek, siyanürle zehirleyecek, kılıçla kesecek kadar nasıl düşman haline getirilip, kinlendirilebilir? Kuzey Irak'ta yanına düşerse teröristten önce kendisi gebertecekmiş! Tıpkı, Balkan bozgunumuz gibi! Tarihten ders almamışız!

Durum vahim! Kara Harp Okulunda bu çocukların zihinlerini iğfal edenler, kin ve nefret tohumları ekenler kimler? Cuntacı teğmenler kimlerle irtibat halindeler?  Acilen inceleme başlatılmalıdır.  

Fotomontajla, Kâbe’nin üzerine Atatürk resmi oturtup, bunu whatsapp gruplarında nasıl paylaşabiliyorlar? Atatürk eline fotomontajla silah verip, karşısına Cumhurbaşkanımızı hedef olarak koymak, nasıl bir zihniyettir? Nefret ettikleri kişileri Atatürk büstüne secde ettirmek ne demek? Kara Harp Okulunda pagan eğitimi mi veriliyor?

Acilen, müfredat içerisine; Darbeler Tarihi, Demokrasi, İnsan Hakları, İslam Akaidi dersleri konulmalıdır!

Son olarak açık ve net olarak ifade ediyorum: Bu yaşananların proje olduğunu düşünüyorum. Askeri vesayeti canlandırmanın ilk adımıdır. Operasyon yapmak isteyen darbeci odak, Atatürk karşıtı diye birisini damgalayıp olay çıkarmak için tuzak kuruyor. Üst rütbelilerden destek almadan sadece teğmenler organize olamaz. Namaza özgürce gitmenin önünü kesmek için korku uyandırıp askeri vesayeti hortlatmak istiyorlar. Namaz kılanlar Atatürk düşmanıdır önyargısını pekiştirme planları var! Üst rütbeliler namaza giden kişileri destekleyen adımlar atmazlarsa bu durum büyür. Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları harp okullarında ve piyade okulunda cuma namazı kılarsa oyun bozulur.

Ordumuz, milletimizin gözbebeğidir.

Geçmiş yıllara dönmeye tahammülümüz yoktur.

Dünyada önemli gelişmeler olurken; bizi aşağılık hile ve oyunlarla meşgul ederek, birbirimize düşürmelerine izin veremeyiz!

"Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet

Hakkıdır, Hakka tapan milletimin istiklal"

Gürcan Onat, 26.12.2023, Fatih

Gürcan Onat

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...