Cuma, 27 Aralık 2019 23:22

Emin Ağabey Hakkın Rahmetine Kavuştu

HAGEV Gönüllüleri WhatsApp grubunda Emin bey rahmetli olmuş diye bir yazı paylaşıldı, inanamadım hemen şirketin avukatı İsmail Tuğrul'u aradım. Aldığım cevap çok acı oldu. İsmail kardeşim;

"Evet abi, maalesef Emin beyi kaybettik, kendisiyle son görüşen sen oldun. Ukrayna'da toplantı esnasında fenalaşmış, kalp krizi neticesinde Rahmete kavuşmuş," dedi.

Emin ağabey ile Ukrayna yolculuğunun önceki akşamı şirketteki odasında son görüşmeyi biz yapmıştık. O gün ikindi namazı sonrası Altunizade'deki şirkete gitmiştim, toplantıdaydı, ben beklemeye başladım, toplantının biri bitiyor diğeri başlıyordu, nihayet akşam saat sekize gelirken beni de odaya davet ettiler, son görüşmelerine ben de şahit oldum. Son ziyaretçileri de uğurlayıp koltuklarımıza otururken, biraz da latife olsun diye;

"Şimdi sıra ahrette" dedim. Çünkü biz Vakıf için görüşme yapacaktık.

"Nasıl yani dünyayı terk edip, ahrete mi yöneleceğiz" dedi.

"Hayır ağabey, dünyada ahret için çalışacağız, dünya ahretin tarlası, ahreti dünyada kazanmaya çalışacağız" dedim.

Kendisinin dünya ve ahret düşüncelerini, inancını çok iyi biliyordum. Bir önceki görüşmemizde bana; "Yapılacak çok iş var, hiç durmamalıyız, Müslüman'ın durmaması lazım, vakitler yetmiyor" demişti. Hatta telefon ile görüşmelerdeki söze başlarken yapılan hal hatır sormaları bile vakit kaybı olarak gördüğünü kendisi bana söylemişti.

Ukrayna yolculuğuna çıkmadan önce yaptığımız o son görüşmemizde HAGEV'i görüştük. Görüşmeye beni kendisi davet etmişti. Geçtiğimiz hafta ASSAM'ın İslam Birliği Kongresinde karşılaşmıştık. Ayak üstü hal hatır ederken HAGEV'den bahsedip, HAGEV'de beraber çalışmayı teklif etti, detayları görüşmek üzere şirkete çağırdı.

Akşam sekizden sonra onca toplantının arkasından hele bir de sabah Ukrayna yolculuğunun öncesinde Emin Ağabey her zamanki performansı ile yine ufuk taraması yapıp, Vakıfta neler yapmak istediklerini peş peşe sıraladı. Emin ağabey her zamanki Emin ağabeydi. İlk tanıştığımız 20 sene öncesinin ve hatta onu Üniversite yıllarından tanıyan dostların anlattığı 45 yıl öncesinin Emin abisi...

İlk tanıştığımız yıllar 28 Şubat post modern darbe yıllarıydı. BÇG çetesinin hışımla Müslüman iş adamlarının üzerine gittiği, yeşil sermaye diye adlandırdıkları firma sahiplerini batırmaya çalıştıkları o dönemde Emin ağabey şirketini ayakta tutmaya çalışırken, inancı gereği Silahlı Kuvvetlerden atılan askerlere de sahip çıkmayı kendisine bir vazife telakki etmişti. Her zaman söylemişimdir, şu üç saç ayağı olmasa ASDER ayakta duramazdı diye; bunlardan biri Adnan Paşam, biri Nevzat ağabey diğeri, aslında belki en önemlisi de Emin ağabeydi. Çünkü maddi sıkıntılarımızın had safhada olduğu o yıllarda Emin ağabey bizim en büyük maddi destekçimiz olmuştu. Henüz ASDER kurulmamışken, birlikte çalışmaya başlamıştık. Ben askerler ile onun arasında irtibat sağlayıcı vazife üstlenmiştim. Yirmi yıl öncesinde yaşadıklarımız hala gözümün önündedir. Emekli olduktan sonra sivil hayata intibakımda bana yardımcı olmuştu. Arabasına binerdik, İstanbul'da turlardık. Birlikte planlar yapardık. Teşkilatçılığı çok güçlü idi. Kafası sürekli meşgul ve sürekli üretimdeydi. Bu nedenle de gece yarısına doğru artık düşünmekten yoruluyordu. Sabahları çok ürkek olduğunu söylemişti. Öğlenden sonra zihin tekrar demini almaya başlar ve yine gece olup, yatıncaya kadar sürekli üretirdi. Kendisinden çok şeyler öğrendim.

Sadece ASDER değil, ASSAM ve SADAT'ın kurulmasında da Emin ağabeyin büyük katkıları olmuştur. ASDER ekibi emekli askerleri severdi ve güvenirdi. Adnan paşam ile Nevzat ağabeyi hem sever, hem saygı duyardı. O yıllarda bana özel görüşmelerimizden birinde; "Adnan paşa gibi on adet paşamız olsa Türkiye şaha kalkar" demişti. Üsküdar FM'i satın alarak, medya yoluyla 28 Şubat post modern darbecilerine savaş açtı. Bu savaşta birlikte yürümüştük. Bir örümceğin ağ örmesi gibi koşturup, sivil ağlar ördü. Bu görünmeyen ağlar 28 Şubat darbecilerinin gözünü korkutmuş, fiili darbe yapmaktan son anda vazgeçmişlerdi. Darbeciler Sultanbeyli'de halk ayaklanması bekliyorlardı, bu organizasyonun arkasında Emin ağabeyin bizzat kendisi vardı.

O yıllarda birlikte iken, bana; "Sen organizasyon yap, maddi tarafını düşünme" demişti. Derneğin kurulma aşamasında ASDER'in ilk yemekli toplantılarının fikir babası da Emin ağabeydi. Önde görünmeyi sevmez ve istemezdi. Yine bana bir özel görüşmemizde stratejisinin sırlarını vermiş; "Öne geçersen seni avlarlar, iş yarım kalır. Görünmeden organizasyon yapacaksın" demişti. O yıllarda başta Sultanbeyli olmak üzere birçok ilçede yaptığı halk organizasyonları ile BÇG'nin görünmeyen belalısı olmuştu. Halk kendisini çok seviyordu. Garip, gurabanın hamisiydi. Şirketinin kapısını çalmayan dernek, vakıf, Kur'an kursu yok gibiydi, kimseyi boş çevirmezdi. Ancak sadece maddi yardım etmek yerine balık tutmayı öğretmeyi çok severdi, kafasını sürekli bu konu üzerinde yorardı. Laf üretmeyi değil, icraatı seviyordu. İslam için sohbet etmek yerine İslam esaslarına uygun işler yapmayı seviyordu. İnsanları faiz belasından kurtarmak için faiz haramdır diye bağırmak yerine faizsiz elbirliği sistemini geliştirmişti. O yıllarda Almanya'da bir projemiz vardı, Almanya'ya açılacaktık, olmadı. Sonra kendisi Afrika'ya açıldı. Planları oranın yerli halkına iş kurdurmak, o iş üzerinden organizasyonlar yapmaktı. Bu çok güzel bir düşünceydi, işi oluşturmak için akıl, fikir ve sermayeyi kendisi verir, hatta işi bizzat kendisi kurdurur, ancak işin idame ettirilmesini onlardan beklerdi.

Diyebilirim ki, böyle bir beyin, böyle bir cesur yürek, böyle bir teşkilat insanı ve böyle bir gönül ehli çok zor gelir.

Emin ağabey seni Allah için sevdik, Allah rızası için koşturmalarına ve çalışmalarına şahidiz, Allah Teala'nın seni sevdiğine inancımız tamdır. İnanıyorum ki sen Cennette bile Müslümanlar arasında organizasyon yapacaksın.

Rahat uyuyasın, senin ideallerini gerçekleştirmek isteyen kadrolar yetişmiştir, senin izinden yürüyeceklerdir, inşaallah.    

"Mehmed'im sevinin başlar yüksekte

Ölsek de sevinin, eve dönsek de

Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!"

Gürcan Onat

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

1 yorum

  • Yorum Linki Sadık Salı, 31 Aralık 2019 16:31 yazan Sadık

    Sevgili Gürcan Kardeşim,
    Abdurrahman Emin Ağabeyi ne güzel anlatmışsın. Rabbim O'na rahmet sana kuvvet versin.

    Raporla

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...