Pazartesi, 30 Eylül 2019 14:02

Bilmeyenlerin Derdini Bilenler Çekermiş

Rüyanda görüyorsun ki; bir otobüsün içindesin ve otobüs hıncahınç insan dolu. Lakin, otobüsün şoförü kör, sağır ve dilsizmiş. Az ileride büyük bir uçurum varmış, fakat şoför bunun farkında değil ve bütün yolcularıyla birlikte otobüsü uçuruma doğru sürüyormuş. İşin ilginç yanı, yolcular da başlarına geleceğin idrakinde olmadıklarından şarkı, türkü söyleyerek kendilerinden geçmiş, elleriyle tempo tutuyorlar. Sen ise uçurumu fark ettiğin için çıldırmak üzeresin. Derken kan ter içinde uyanıyorsun. Nasıl derin bir oh çekersin, değil mi?

Peki ya gerçek hayatta; çok sevdiğin bir insan; kardeşin, yakın akraban, can dostun, kıymetli arkadaşın gözlerinin önünde gerçekten manevi uçuruma doğru gidiyorsa, ne yaparsın?

Oğlun, kızın, akraban, kardeşin, arkadaşın her kimse; biliyorsun ki, bu yaşamı onu hem dünyada hem ahirette çok korkunç ve ebedi bir felaket ile yüz yüze getirecek. Sen buna öyle inanmışsın ki; hatta adın gibi eminsin.

Gel gelelim, sözün hiç tesir etmiyor! Elinden de hiçbir şey gelmiyor.

Bilmeyenlerin derdini bilenler çekermiş. Bu ıztırap içinde kıvrım kıvrım kıvranıyorsun, ama hiç bir şey yapamıyorsun.

Böyle bir durumda ne yapmak lazım?

Düşündüm düşündüm, şu neticeye vardım; sanırım ıztırabını artırman gerekiyor. Evet üzüleceksin. İyice üzüleceksin. Hatta yanacaksın. Daha çok yanacaksın. Sözün tesir etmediği yerde hal tesir eder.

Merhamet duygun içini tamamen kaplayacak. Hücrelerine sirayet edecek. Ateş o kadar çok hararetlenecek ki; içine sığmaz olup, gözlerinden dışarı taşacak. Sevdiğin kişi o gözleri görünce, onun da içine kor düşecek. Kalbine küçücük bir kıvılcım da girse, zamanla sıcaklığı artacak. Toprağa atılan minicik tohumun zamanla dev bir çınar haline gelmesi gibi, o da zamanı geldiğinde volkan gibi patlayacak.

Dolayısıyla, sen derdinle yanmaya bak!

Sevdiklerinin dertleriyle dertlen.

Dertlen ki; derdin sana derman olsun.

Sana derman olsun ki; senden de sevdiğine derman olabilsin.

Dertlen ki; damlanın sahibi olan sonsuz deryanın Rahmeti tecelli etsin.

Unutma! Sende zerre ise o merhamet, O’nda uçsuz bucaksız…

Senin kalbinde damlacık olan o merhamet, O’nda sağanaktır.

Boşaldı mı bir kez; dağlar, taşlar hayat bulur.

Dalgalar halinde gelir, çarptığını tutuşturur.

Tutuştukça kalpler, sahibini döndürür. Döndürür sahibini, sanki sema eden Mevlevi dervişi gibi…

Başka bir şey gelmez senin elinden. Sadece dertlen ve merhametini körükle.

Aç ellerinle beraber kalbini, Rahmetine sığın Rahmanın; inle, yalvar, yakar…

Gürcan Onat

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...