Gündem hep acı, nefret, üzüntü, Dünya artık çekilmez hale geldi biraz kendi gönül dünyamıza dönsek ne dersiniz, evimize, mahallemize yeniden bir merhaba desek.
Demem O ki; Ey canlar; İşe evden başlasak ve evimizi Misafirlere açsak.
Bizde unutulmaya yüz tutmuş dostlara misafirliğe gitsek..
Ne olur Sevip, saysak kalan şu yalan ömürde...
Nasıl olsa dünya bir gün bize *"HAYDİ DIŞARI"* diyecek...
Peki siz ,Ahirete bir Aziz olarak mı gitmek istersiniz yoksa Kelepçeli olarak mı gitmek istersiniz..?
Toplumun her bireyine; İstirham ediyorum daha çok görüşün birbirinizle...
Bırakın milyonluk 120 ay vadeli evlerinizin yalancı konfor sunan yalnızlıklarını...
Ailece yaşayın dip dibe, yan yana, Alt alta üst üste, Ailenin her birini, yani dedeyi, nineyi anne ve babayı evlat ve torunları ve yeğenleri buluşturun...
Yeni yetmeleri fazla özgür bırakmayın...
Bir yere giderken zorlayın, onları da götürün...
Şimdiki nesilde görüyorum çocuk dedesine, teyzesine, dayısına gitmiyor.
Neymiş? "dersi varmış.."
Anne eve büyüğünü almıyor, neymiş çocuk TEOG’a YGS'ye hazırlanıyormuş...
Yalan! inanın...
Evlatlarınızı Odalarda internete yalnızlığa depresyona mahkum ediyorsunuz..
Daha fidan olma aşamasındaki çocuğumuza sussun diye veya anne -baba olarak daha rahat sosyal medyada gezmek için cep telefonu veya tablet veriyorsunuz ne olur vermeyin..!
Verin eline nohut veya bulguru ayıklasın...
En azından üretmek zevkini tatsın..Mutfak tezgahına çıkarın bulaşık yıkasın.. bir Kâse verin çiçek sulasın..yaptığınız yemekten bir tabak hazırlayın yan komşuya götürsün.. Mahalle bakkalına gönderin bir ihtiyacı kendi alsın..kendinin de bir faydası olduğunu hissetsin..
Değerli dostlar;Gelecek 10 yılda kanserli hasta sayısı yüzde altmış artacak deniliyor aman yediğimiz içtiğimize dikkat edin ,Helal sertifikalı ürünleri almaya ve çocukları da dükkan veya pazara giderken yanınızda götürmeye dikkat edin ne olur unutmayın!..
Evlatlarınıza 3-7 yaş aralığında kendi milli ve manevi değerleri öğretin, en mühimi Duayı öğretin.
Konuşun bol bol birbirinizle.
Kuşak kavgaları yapın.
Trip atın, çözüm yolları için konuşun.
Hayat bu...
Hayat deney tüpü kılıklı apartmanlarda sıkışıp bakteri gibi yaşadığını sanmak değil inanın...
Hadi kalkın birine sohbete, çaya, kahveye gidin.. yanına onun mutfağına girin sizin için hazırlanan ikramlara katılın, kek yapın, mısır patlatın.
Veya siz çağırın...
yemek hazırlayın..
Zor mu çorba, makarna..?
Tatlı yapıverin,5-10 dakikanızı almaz..
Sonra tatlı tatlı muhabbet edin..
Alo deyin birinin derdine ortak olun
Bakışırken gülümseyin, konuşurken İki gülüverin yanlış veya hataları hoş görün
Değerli Dostlar; Evlatlarımızın yalnızlaşmaması ailelerimizin varlığının çökmemesi için ne olur TV’leri kapatın, sosyal medyadan bir çıkın, Özel odalarınızdan bir çıkın ve salonda birlikte oturun, Bir kitap açıp okuyarak iletişime geçin daha ne deyim..! Ne söyleyeyim, Ne yazayım..!
En kalbi muhabbetlerimle, Hoş kalın Hoşça kalın, Allah’a emanet olun..
