Pazartesi, 23 Ocak 2023 14:07

Demokrasi neden saltanattan üstündür

Saltanat ve padişahlık sistemi çocuk katliamı sistemidir. Bunu savunan her insan katilleri savunmuş ve günahlarına ortak olmuş olur.

Halbuki demokratik sistem İslam a daha uygundur. Seçim ve istişare Kur'an emridir. Sevadi azama yani cogunluga uyma konusunda hadisler vardir.
Bu nedenle hala ısırıcı saltanatı savunanlar titreyip hizaya gelmelidir.
Örnek Osmanlı olsun. Önceki padişahların katlettiği şehzade ve kardeşler bir yana bu
III. Mehmet (1595-1603), zalimlerin en fenasidir. Sultan Vahdettin tahta çıktığında bunun kabrini ziyaret etmeyerek cani, katil manasında sözler söylemiştir. Düşünün bunu torunu söylüyor. Çunkü bu zalim içlerinde kundakta olan çocukların da olduğu 19 kardeşini tahta çıktığı günün gecesi öldürtmüştur.
Oğlu şehzade Murat'ı da boğdurtmustur. Bu son oldu. Kardeş katlinin sonu bu şekilde geldi.
III. Mehmet 1603'te 37 yaşında öldü.
Peki diğer saltanat ve kralliqklar daha az vahşi mi?
Elbette hayır. Ya devlet başa ya kuzgun leşe denilerek birbirlerinin kanına girmişlerdir.
İslam dininde hürriyet esastır. Örneğin Cuma hür olmayana farz değildir.
Batının hürriyet anlayışı şudur: başkasına zarar vermeden özgürce yaşamaktır. İslamda ise fark vardır. Ne kendine ne de başkasına zarar vermeden hür olmaktır. Yani insan uyuşturucu kullanarak Allah’ın emaneti vücuduna zarar veremez. Keza intihar edemez.
Diğer konu ise demokrasi dediğimiz halkın kendisini yönetmesi dışında alternatif nedir?
Birinci seçenek, saltanattir. Bu ise bizzat hadislerde ısiricı olarak kötülenmiştir.
“Benden sonra hilafet -veya nübüvvet hilafeti- otuz yıldır.”(bk. Ebu Davud, Sünnet, 8; Tirmizî, Fiten, 48; Ahmed b. Hanbel, 4/272; 5/220, 221)
  "Isırıcı", yani yok edici saltanat kısmını ihtiva eden hadisi, Hz. Huzeyfe anlatıyor: Resulüllah (a.s.m) şöyle buyurdu:
“Nübüvvet içinizde Allah’ın dilediği kadar devam eder; sonra dilediği zaman onu ortadan kaldırır. Sonra, nübüvvet sisteminde bir hilafet olacaktır. Bu da Allah’ın dilediği kadar devam eder; ardından Allah onu da -dilediği zaman- ortadan kaldırır. Sonra ısırıcı bir saltanat olur. O da Allah’ın dilediği kadar devam eder; sonra Allah dilediğinde onu ortadan kaldırır. Daha sonra ceberut bir saltanat olur; o da Allah’ın dilediği kadar devam eder, ardından Allah dilediği zaman onu ortadan kaldırır. Sonra, nübüvvet sisteminde bir hilafet olur.”(bk. Ahmed b. Hanbel, 4/273).
Hafız el-Heysemi; “hadisi, Ahmed b. Hanbel, Bezzar -daha tam-, Taberanî -bir kısmını- rivayet etmiştir; Ravileri sikadır.” diyerek hadisin sıhhatine hükmetmiştir.(bk. Mecmau’z-Zevaid, 5/226). Beyhakî de aynı hadise yer vermiş ve herhangi olumsuz bir beyanda bulunmamıştır.(bk. Beyhakî, Delailu’n-nübüvve, 7/413).
Diğer alternatif yönetim biçimi ise oligarşi yani elit seçkinci bir sınıfın halkı yonetmesi ki buna genel olarak faşizm deniyor. Adı cumhuriyet lakin saltanattan daha fazla baskı ve istibdat vardır. Bunu Eflatun gibi Yunan feylesoflar desteklemiş seçkin insanların ülkeyi daha iyi yoneteceklerini savunmuslardir.
Buna karşılık Hulefa i Raşidin döneminde hürriyet alabildiğine geniş bir hale gelmiştir. Öyle ki bir Sahabi Hutbe okuyan Hazreti Ömer’e üstündeki kıyafetin hesabını sormuştur.
Bir devlet başkanına hesap soracak kadar geniş bir hürriyet bütün dünya milletlerinin ilgisini çekmiş ve İslam in güzelliği karşısında bir çok toplum Müslüman olmuştur.  Ne yazık ki Emevilerden sonra saltanat başlamış ve hürriyet büyük ölçude ortadan kalkmıştır. Ceberut krallar ve padişahlar halkı yönelmiştir.
Şimdi ise İslam in nuru başta Avrupa, Asya ve ABD gibi bir çok ülkeye yayılmış kralliklar yerine halkın temsilcilerinin toplumu yönettiği meclisler kurulmuştur. Bu sayede zenginlik ve refah yayılmıştır. Kısaca demokrasi ve hürriyet, İslam in güzelliği olup dünyanın benimsediği bir yönetim biçimi olmuştur.
Islam hukumlerine gore halki Meclise secilen mebuslarin yonetmesinde bir sakinca yoktur. Zira mesveret ve istişare Kur'an ın bir emridir. Devlet Baskanini milletin secmesinde de hicbir kotuluk yoktur. Babasi kral olan bir prensin veya sehzadenin devlet baskani olacağina dair hicbir Islami hukum yoktur. Bilakis seçimle yöneticilerin belirlenmesi Sahabelerin yöntemidir. Dört Halife seçimle işbaşına geçmiştir.
İslam halifeliği ise başka bir husustur. Ve bunun tahakkuku şarttır.
Mevcut kanuna göre halifelik Meclis'e ve hükümete verilmiştir. Fakat CHP’nin faşist yöneticileri halifeliği fiilen ortadan kaldırmaya çalışmışlardır.

İslam halifeliği bir şahıs yerine kurumsal bir müessese olmalıdır. Her İslam toplumundan alım ve seviyeli kişilerin meydana getirdiği bir heyet, İslam halifesi olabilir, vesselam...

Dr.Vehbi KARA

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...