Pazartesi, 23 Ağustos 2021 14:57

Süper Güç Mezarlığı ve Mezar-ı Şerif

Afganistan toprakları dünyanın iki süper gücü olan Sovyetler Birliği ve ABD’ye mezar oldu. Şu anda yönetimde olan Taliban güçleri, 32 yıl önce Sovyet askerlerini nasıl kovdu ise şimdi de benzer şekilde ABD askerlerini ülkelerinden çıkarmayı başardılar.

1989 Yılında Afganistan’ı terk etmek zorunda kalan Sovyetler Birliği, yenilginin şokunu atlatamadan çok kısa bir zamanda tarihin çöplüğüne atılan bir ülke olmuştu. Komünist ideolojinin en acımasız icraatçısı olan Sovyetler, 1990 yılında 6 tanesi Türk Devleti olan 15 parçaya bölünmüştü.

Ülkelerini komünistlere mezar yapan Afganistan savaşçıları, bu sefer de kapitalistlerin merkezi olan ABD’yi mağlup etmeyi başardılar. İşgale destek olan ABD’li işbirlikçi Afganlar ise utanç verici bir biçimde uçaklardan dökülmek zorunda kaldılar. En az iki Afgan’lının uçaktan düşerek öldüğü, bütün dünya medyasında çıkan fotoğraflardan anlaşılıyor.

Uçağın içine girebilmiş Afganlı işbirlikçileri ise başka bir sürpriz bekliyordu. Sürpriz ise askeri nakliye uçağının ABD yerine Uganda’ya inmesi idi. Şener Şen filmlerine benzer şekilde Amerika yerine Afrika’nın ortasına inen balık istifi 600 yolcu, muhtemelen şu anda ABD Başkanı Biden’a sövmekle meşguller.

ABD açısından diğer önemli bir yenilgi ise trilyon dolar harcadıkları silah, araç ve mühimmatın tamamen kurşun bile atmadan Taliban güçlerinin eline geçmesidir. Birkaç gün içerisinde apar topar ülkeyi terk etmek zorunda kalan ABD’nin; Afganistan’da elçilik binası açması dahi zor görünüyor. Kısaca söylemek gerekirse Afganistan aynı Sovyetler gibi ABD’ye de mezar olmuştur.

Mezar deyince insanın aklına ülkenin dördüncü büyük şehri olan Mezar-ı Şerif geliyor. Bu ismin verilme sebebi ise Hazreti Ali’nin kabrinin bulunduğu iddia edilen Mavi Çinili Cami ve türbesidir. Biz yine de bu ismi kullanmayı doğru bulmuyoruz. Bunun yerine Afganistan için “Süper Güç Mezarlığı” adı daha çok yakışıyor.

Sovyetler Birliği, Afganistan’daki korkunç yenilgi sonrası yıkılmıştı lakin ABD’nin de aynı şekilde yıkılıp parçalanması beklenmiyor. Fakat süratle güç kaybeden ve özellikle Çin ile giriştiği rekabette her geçen gün ağır darbeler alan ABD’yi; pek yakında ekonomik ve sosyal felaketlerin beklediğini söylememiz bir kehanet olmasa gerektir.

Çünkü bu kötü sona sebep olan ABD Başkanı George W. Bush’tur. 11 Eylül 2001 tarihinde gerçekleşen İkiz Kuleler saldırısı sonrasında bir Haçlı Seferi (Crusade) düzenleyeceğini iddia etmişti. Kısa bir süre içinde Afganistan ve Irak’a giren “Haçlı Orduları!” Her iki ülkeyi de kan gölüne çevirmeyi başarıp Batılıların savaş için her türlü ahlaksızlığın yapılacağını ispatlamışlardı.

İşte şimdi Amerikalılar başta olmak üzere bütün insanlar Bush ve Biden gibi ABD başkanları sorgulayacaktır. Zira bu kadar katliam ve masrafa sebep olan saldırıların gerçek maksadının; “Müslümanları ötekileştirmek” ve yıkılan komünizm yerine “yeni bir düşman icat etme girişimi” olduğu ortaya çıkmaya başlamıştır.

Bu sorgulama elbette birçok acı gerçeğin ortaya çıkmasına da sebep olacaktır. Zira körü körüne Batı medyasına ve Hollywood filmlerinin propagandalarına alet olan insanlar, halen Taliban’ın demeçleri karşısında şoka uğramaktan kurtulamamaktadır. Öyle ki önceki bütün Afgan memurlarına af ilan edildiği ve mahkemesiz infazın yasaklandığı açıklanmıştır. 

Ayrıca ABD’nin askeri kargo uçakları ile gerçekleştirilen dünyanın en büyük uyuşturucu kaçakçılığının yasaklandığını açıklayan Taliban sözcüleri, propagandaların tersine insan hak ve özgürlüklerine karşı saygılı olacaklarını deklere etmiş durumdadırlar. 

Bu arada Afganistan saldırısının bahanesi olarak ileri sürülen “İkiz Kule” saldırılarında hiçbir uçağın çarpmadığı halde patlayıcılar ile dikine olarak yıkılan üçüncü kule ile ilgili soruşturmaların da açılacağı bekleniyor. 

Bunu öncelikle yapması gereken savaşın mağduru olan Afganlılar değildir. Gerçeklerin üzerine gitmesi gereken asıl kişiler; itfaiye eri olarak kulelerde ölen 2000 civarındaki ABD vatandaşının aileleridir. Çünkü inşaat tekniği olarak patlayıcı olmadan her üç gökdelenin dikine olarak yıkılması mümkün değildir. Düzenli olarak yerleştirilmiş ve matematiksel olarak zamanı belirlenmiş patlayıcılar sayesinde İkiz kulelerin mükemmel olarak yıkılması ve çevredeki binalara zarar vermeden dikine olarak çökertilmesi mümkün olmuştur. 

ABD yöneticilerinin, Delaware Eyaletine verilen isim örneğinde olduğu gibi ne büyük “dalavereci” oldukları pek yakında ortaya çıkacaktır, vesselam…

Dr.Vehbi KARA

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...