Aslan Değirmenci tarafından kaleme alınan “Akıncı Üssü’nün Şifreleri- Darbenin Perde Arkası” isimli kitabın önsözünü yazan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, önemli tespitlerde bulundu.
Kopernik’ten çıkan kitapta yaptığı analizinde Tanrıverdi, “15 Temmuz sadece bir darbe girişimi değil küresel ölçekte planlanmış bir işgal hareketiydi. İşgal girişimi öncesi çok stratejik analizler yapılmış, planlar çizilmiş, görevlendirmeler gerçekleştirilmiş, ölüm timleri belirlenmiş... Havadan, karadan hatta denizden işgal birlikleriyle Türkiye kuşatılmak istendiği saatlerde Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın çağrısıyla millet ayağa kalkmış, tarihî bir duruş sergileyerek alanları FETÖ'cülere dar etmiştir” dedi.
İşte o yazı:
FETÖ, küresel şer odaklarının tetikçisi, adil olmayan dünya sisteminin bekçisi konumundadır.Yerli değildir.
Millî ise hiç olmadı. Sürekli olarak değişen ve güçlenen Türkiye'nin engelleyicisi oldu.
Her daim şer odakları ile ittifak yapan FETÖ, 17/25 Aralık'ta istikrarımızı, 15 Temmuz'da millî, yerli değerlerimizi ve topyekûn kardeşliğimizi hedef aldı.
15 Temmuz sadece bir darbe girişimi değil küresel ölçekte planlanmış bir işgal hareketiydi. İşgal girişimi öncesi çok stratejik analizler yapılmış, planlar çizilmiş, görevlendirmeler gerçekleştirilmiş, ölüm timleri belirlenmiş... Havadan, karadan hatta denizden işgal birlikleriyle Türkiye kuşatılmak istendiği saatlerde Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın çağrısıyla millet ayağa kalkmış, tarihî bir duruş sergileyerek alanları FETÖ'cülere dar etmiştir.
Bu millet esaret altına alınamaz.
Bu millet iradesi dışında hiç bir dayatmaya boyun eğmez.
Ve bu millet Çanakkale'de olduğu gibi işgal güçlerine tarih yazdırmaz, tarihi kendisi yazar.
Her türlü planı yapan FETÖ'cüler işte bunu görememişti. Çünkü tarih yazan milletle değil, küresel güçlerle omuz omuza vermeyi tercih etmişlerdi.
Milletin inancından habersizlerdi. Milletin kırmızı çizgilerini göremiyorlardı.
Milletin vatanını, hürriyet ve istiklalini korumak için emsalsiz fedakârlıklar gösterdiğini, cesaret dolu mücadelesiyle tarih boyunca şanlı zaferler kazandığını da unutmuş, mankurtlaşmış ve özünden uzaklaşmışlardı.
Onun için gözleri kör olmuştu. Cesur milletin şanlı tarihini unutan; görmez, duymaz ve hissedemez. Milletin direnişini hesaba katamayınca 12 saatte etkisiz hâle gelmiş, tarihî diriliş karşısında diz çökmüştür.
Millet bu diriliş ve direnişiyle birlik ve beraberliğini kanıtlamıştır. Millet onurlu duruşuyla bu toprakların nasıl vatan yapıldığını bir kez daha ortaya koymuş, ihaneti bertaraf etmiştir.
Unutmayacağız. Unutturmayacağız. Tek vücut, tek yürek hâlinde kenetlenerek gösterilen onurlu direnişi de, bağımsızlığımızı hedef alan işgal girişimini de unutmayacağız.
İşte tam bu noktada kardeşimiz Aslan Değirmenci, büyük ihaneti tüm çıplaklığı ile belgelemek adına bu güzel eseri kaleme alarak, tarihe not düşmüştür. Değirmenci kardeşime yürekten teşekkür ediyor, asker görünümlü teröristler karşısındaki dik duruşlarıyla memleketine ve geleceğine sahip çıkan milletimize saygılarımı sunuyor, tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.
