İnsanlar, Batı felsefesinden ne çok etkilenmiş. Vah vah... Bunu açık bir şekilde ifade ediyorlar. Peki, bunlara bir soru sorayım da akılları başlarına gelsin.

Yahu bu nasıl bir mücadeledir ki en zayıf canlılar en iyi beslenir. Meyve kurtları ve balıklar gibi.

En vahşi ve zeki hayvanlar ise en zor beslenirler. Sırtlan ve kurtlar hatta tilkiler zayıf ve cılızdırlar, zor beslenip gıdaların bulurlar.

Hayvanlar alemindeki durum insanlar içinde geçerlidir. Dünyaya şiddetli bir hırs ile saldıran Yahudi milleti bütün insanlar tarafından ezilmiş erkekleri öldürülüp kızları diri bırakılmıştır. Namusları payımal edilmiştir. 

Asur, Mısır, Roma ve Nazi Almanları acımasızca Yahudileri katletmiştir. Bir Arap atasözü "El harisü haibun hasir" dır. Yani hırs gösteren hasarete uğrar.

İnsanoğlu doğduğunda çok acizdir. Güçsüzdür. Fakat Allah şefkat kahramanı anneleri bu bebeklerin imdadına gönderir. Süt gibi müthiş ve faydalı bir gıdayı ağzına verir. Ne zaman gelir o bebek güçlenir büyür işte o zaman rızkı da zorlaşır.

Şimdi tekrar sorayım. Bu nasıl bir mücadeledir?

İnsanoğlunun dünyaya geliş hikmeti mücadele veya hayvan gibi yaşayıp yemek içmek ve hacetini gidermek olamaz.  Zira bunun hikmeti çok geniştir. Biraz tefekkür gereklidir.

Dünyada cereyan eden her olay Allah in kudreti ve izni ile olur. Bir an Kayyum olan Allah kâinatı başıboş bıraksa alem çöker.

Allah, insan acizliğini hissettiği ölçüde ona merhamet edip inayet eder. Kendisine güvenip büyüklenen insan ise çoğu zaman perişan olur. Örneği çoktur. Kibirli insanların hali malumunuzdur.

İşte hayata mücadele, cidal diyen insanlar bu gerçeği göremeyen insanlardır.

Peki hayatın gayesi nedir?

İnsanın yaratılmasına gayesi Allah ı tanıyıp iman etmek ve Allah a ibadet edip niyaz etmektir.

Felsefe bunu görmez. Kuvvete önem verir. Menfaat için namusunu bile satacak kadar insanı değersizleştirir. Hayatı bir mücadele olarak görür. Şu andaki Batı medeniyeti bu menfi esaslar üzerine kurulmuştur. Kur'an medeniyeti ise kuvvete bedel hakkı esas tutar. Menfaat yerine dayanışmayı ve yardımlaşmayı öne sürer. Menfaat yerine Allah rızasını esas alır. İnsanların rabıtası ve düzeni için ırkçılığı reddeder. Irkçılık yerine kardeşliği esas tutar. Heva ve heves yerine takvayı esas tutar. Bunun sonucu ise hem dünya hem ahiret saadetidir.

Şimdi hayatı mücadeledir diye savunanlara bir örnek daha vereyim.

Karınca hırs ile çalışır ihtiyacından çok gıdayı depolamaya çalışır. Fakat hep ayaklar altında kalıp ezilir. Mübarek arı ise bal gibi güzel bir gıdayı insanlara verir. Az bir kısmı ile beslenir. Başlar üstünde uçar çiçekler arasında gezinir.

Bu bilgiler Bediüzzaman Said Nursi’nin kitaplarında daha geniş bir şekilde ayet ve hadisler referans verilerek izah edilmiştir.