Suriye. Ortadoğu’da Safavi Şiasını yeniden hortlattı. Ali Şeriati bir kitap yazmıştı. “Ali Şiası, Safavi Şiası” diye. Orada şöyle diyordu.
“Bu gün İslam dünyasında çıkartılan bu yalancı mezhep savaşı Ali Şiasıyla, Muhammedi Sünniliğin savaşı değildir. Bu savaş Safavi Şiasıyla, Emevi Sünniliğinin savaşıdır. Asrımızda siyonizmden sonra çıkartılmıştır. Özellikle de Muhammedi Sünni Âlimlerle, Ali Şiası Şii Âlimlerin mutlak birlik, İttihad-ı İslam çağrılarını dillendirmelerinden sonra çıkartılmıştır. Siyonizm bir afyon gibi yaydığı bu düşmanlık sayesinde Ortadoğu’da istediği gibi hareket edecektir. Siyonizm ve emperyalizm için bundan daha büyük bir başarı olamaz.”
Hizbullah. Siyonizme karşı verdiği mücadele ile tüm İslam Dünyasında büyümüştü. Saygınlığı vardı. İran’ın güdümünde ve talimatı ile Suriye’ye girdi. İtibarı sıfırladı. Düşünün, baba Hafız Esad yıllarca Müslümanları öldürdü. Oğul aynen devam. Soruyoruz zalimin mezhebi mi olur? İmanı olmayanın mezhebi olur mu? 28 Şubatın Mimarları hangi mezhebe bağlı acaba? Çok mu lazım? Adamlar zulmettiler. Bu yetmez mi? Görünen o ki, gelinen son süreçte kimse Esad Ailesinin yaptığı katliam ve zulümleri konuşmuyor artık. İran, Hizbullah’ı da işin içine sokarak resmen bir zalime destek vermeyi tercih etti. Maalesef bu en başta siyonizmin ve ABD’nin çok işine geliyor.
Kaba mezhepçilik olmasa tüm Ortadoğu tek cephe olacak. Düşünebiliyor musunuz kaçan tarihi fırsatları ve sokulan fitnenin mahiyetini?
Şimdi biz Mezhepçilik yapınca İmam Ali (Kv)’ye ve Ehl-i Beyt’e yapılan zulüm bitecek mi? Yezit denen mel’unu yargılama imkânı mı bulacağız?
Irak’ta İmam-ı Azam Camii’nin girişlerini kapatıyorlar. Maliki ve avenesi camiyi ayakkabıları ile geziyor da ne oluyor? Siz Ehl-i Beyt’i İmam-ı Azam kadar sevdiniz mi? Koca İmam gibi zindanlarda işkence mi gördünüz? Neden Kerbela’dan ders alınmaz? Sünni demek Ehl-i Beyt’e yapılan zulme taraf olmak değil ki! İran’daki mollalar bilmiyorlar mı Sünnilerin neye inandığını? Yazıklar olsun, mezhepçilik adına bir zalimin yanında duranlara. Yazıklar olsun, Siyonizmin istediği mezhepçilik belasını yayanlara. Kimse kusura bakmasın Hz. Aişe Annemiz vahyin şahitliği ile korunmuşken O’na iftiraya varan galiz sözler söylenmesini seyreden âlime de yazıklar olsun. Maalesef bu akıl, iletişim ve bilgi çağında, tüm Hıristiyanlık bir araya gelirken Müslümanlar yine parçalanıyor. Hem de ilim ehli eliyle. Muhatapları Allah’a tez zamanda hesap versin.
Müslüman ferasetiyle bilinir. İttihat edilecekken, İttihad-ı İslam Farz-ı ayn’ken mezhepçilik yapmak için bir haklının yanında bile durulmaz ki bir zalimin yanında durmak.. Söz bitti. Bize ve ülkemize düşen bir an evvel bu yangının söndürülmesi ve Irak başta olmak üzere çevreye sıçramasının önüne geçilmesidir.
Şehit olacak babaları düşünün. Masum ölecek çocukları ve maalesef tecavüze uğrayacak kadınları düşünün. Bunlar şu anda Suriye’de yaşanıyor.
