Cuma, 05 Nisan 2013 10:52

DİRENEN STATÜKO VE AKİL ADAMLAR

Sorun yeni Anayasa aslında. Bu anayasa ülkenin ilk sivil ve yerli Anayasası olan 1921 anayasasından sonra hazırlanacak ikinci sivil anayasa. 1921 Anayasasında Çanakkale Ruhu vardı. Ayrıştırılmayan İslamlar vardı. Anadolu Medeniyetini inşa eden Türkler, Kürtler, Balkan Müslümanları, Araplar, Kafkasya Müslüman Halkları vardı. Hâsılı İstiklal Marşında ifadesini bulan Millet vardı.

        Şimdi hükümet ısrarla yeni anayasa sürecine, iç barış sürecine muhalefeti de dâhil etmek için ciddi emek veriyor. Olmuyor. Neden? Çünkü statüko, geri kalmışlığının toplumda oluşturduğu korku, cehalet ve menfaatlerden yararlanıyor. Statükonun içinde kimler mi var? Görünen Muhalefet, Ergenekoncular, Bu meyanda derin PKK ve her türlü işbirlikçiler..

        Bu gün Apo sürece dâhil ediliyor. Olumlu manada. “Ülke bölünüyor!” diyor birileri. Aynı zihniyet Anadolu kendi yerli Medeniyet Değerleri etrafında birleşecek diye korkularından Apo’yu ve bölücülüğü 1970’li yıllarda kendileri büyütmüşlerdi sinsice. Hep söylüyorum “KCK’daki Ulusalcılara şaşırmayın.” diye.

        Muhalefet, TBMM’indeki çalışmalara ya katılmayarak ya da yavaşlatarak süreci yavaşlatma derdinde. Aslında onlarda biliyorlar korkunun ecele faydasının olmadığını. Maalesef “Bir kriz çıkar mı?” Ümidinde olduklarını düşünüyorum. Artık ümit bağladıkları tek şey kriz.

        Şunu herkes bilmelidir. Toplumun da devletin de temel dinamiği halktır, sigorta ve teminat halktır. Ne Ordu, ne Yargı ne de haramileşmiş siyasiler. Halk bu deynekçilerden kurtulamadıkça tekâmül edemez. Bu nedenle Bilinçli toplum çözümün kendisidir. Dolayısı ile Hükümet adı Akil Adamlar ya da başka bir şey olsun değişik düşünce kesimlerinden insanları ne kadar işin içine sokarsa katılımı da o kadar artıracaktır çözüm kolaylaşacaktır ve sorumluluklarını kamu vicdanında paylaşılacaktır.

        Akil Adamların mahiyetine bakmadan şunu ifade edeyim. Ne güzel sanatçıların ülkenin dertlerinin içine sokulması. Yılmaz Erdoğan, Orhan Gencebay, Hülya Koçyiğit, Kadir İnanır vb. Ne güzel yazarları ve akademisyenleri işin içine sokmak. Servet Armağan, Ahmet Taşgetiren, Murat Belge, Doğu Ergil… STK’ları temsilcileri, Cem vakfı Başkanı.. Toplumdaki Medeniyet Değerlerimize, örfümüze, töremize karşı 150 yılda oluşturulan inkâr ve redde dayalı totemci yapı kalkmalı, gerçek çoğulcu ve katılımcı bir yeni yapı oluşturulmalı.

        Yeni Anayasa toplumu en azından Misak-ı Milli’de buluşturmalı.

        Devletimizi kurduğumuz Lozan’ın topraklarımızın bölünüş ve küçültme anlaşması olduğunun bilincindeyiz. Artık Büyük, Etkin ve Güçlü Türkiye hedeflenmelidir. Yeni Türkiye, Medeniyet Coğrafyasının lokomotifi, yönlendiricisi olacaktır. Ortadoğu ve Ortaasya Müslümanları başta olmak üzere tüm İslamların ve ezilen insanlığın ümidi olmaya namzettir. Büyük Türkiye Alparslan’ın, Selahaddin Eyyübi El Kürdi’nin, Fatih Muhammed Han’ın, Abdulhamid Han’ın mirasıdır. Hâsılı, Ne mutlu kökündeki Mukaddes değerleri idrak edenlere, ne mutlu rehberini doğru seçenlere, ne mutlu imanından ve kutlu maziden aldığı işaretle nurlu bir istikbale ümit ve dua ile koşanlara.

Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...