Cumartesi, 06 Ekim 2012 19:05

GAVUR’DAN DA GAVUR KOMUTAN..!

 

1950’den itibaren askeri amaçla kullanılan ve değişik isimlerle NATO,ABD ve batılı müttefiklerin kullanımına sunulan İncirlik üssünde yaşanan düşündürücü bir hatıra…

Yakın tarihte Ortadoğu’da ABD’nin kirli ve gizli işlerinde kullandığı, İslam ve Arap dünyası ile Türkiye’nin karşı karşıya gelmesine neden olan İncirlik üssünün değerlendirilmesi ayrı bir yazı konusu.

Amerikalı “Government” ler (!) İncirlik üssü yapılırken projeye bir kilise bir de cami koymuşlar. Havra var mı bilmiyorum, görmedim. Ama olduğunu tahmin ediyorum. İskenderun’da görev yaparken birkaç kez gittiğimde camide namaz kılıp, kiliseyi de görmek nasip olmuştu. Her şeyiyle tekmil, minareli bir camiydi.

Halk dilinde Gavur dediğimiz bu batılılar, gemisine varıncaya kadar en ufak askeri birliğinde bile din subayı (Papaz) görevlendirir ve bu kişilerin komutan dahil personel nezdinde itibarlı bir konumu vardır. İbadet mekanlarını da ihmal etmezler, kilise olmayan  yerlerde şapel denilen küçük ibadet mekanları mevcuttur.

1985 yılında İncirlik, Tesis Komutanlığına dönüştürüldü ve komutası  Amerikalılardan TSK’ya geçti.

İşte ne olduysa  o zaman oldu..!

Gavur bildiğimiz Amerikalı komutan zamanında açık olan ve personelin serbestçe ibadetini yaptığı cami, Gavur bilmediğimiz Türk komutan tarafından kapatılmış ve ibadet yasaklanmıştı.

Bizim köyde böyle durumlarda bunu yapana  “Gavurdan da gavur” derler..!

Bizim köylüler,  İncirliği de, bu hilkat garibelerini de hiç görmediler ama, ibare  “cuk” diye oturuyor..!

Hadi onlar “Gavurnment” olmalarına rağmen  gavurluk yapmıyorlar da, “Türkment”(!) olmana rağmen sana ne oluyor be kardeşim..!? Yakışıyor mu sana bu gavurluk ?!

Gariban Türk personel… Mehmetçiklerimiz  her zaman olduğu gibi(!) boynunu büküyor,  kapısı kilitli mahzun camiye hüzünle bakıp gözyaşı döküyor..! İbadetlerini de gizli gizli, suç işleyen şakiler gibi gözden uzak mekanlarda yapmaya çalışıyor.

Cami cemaati içinde Amerikalılar da var. İslam’ı seçme bahtiyarlığına ermiş ABD’li askerler de namazlarını bu camide kılıyorlarmış. Cami kapatılınca soluğu Amerikalı komutanın yanında almışlar tabi olarak. Ve  sorunlarını iletip çözüm bulunmasını istemişler.

Amerikan komutan  hemen din subayını, yani papazı konuyu görüşmek için çağırmış. Ne yapılabileceğini değerlendirmişler. Muhtemelen rütbesi en az yarbay olan papaz, Müslümanların kilisede ibadet etmelerinin İslam dinine göre mümkün olduğunu, emredilirse kilisede uygun bir mekanı mescit olarak ayırabileceklerini ifade etmiş. Müslüman Amerikalı personelin de makul görmesi üzerine kilisede ibadetlerini yapmaya başlamışlar.

Şimdi sıkı durun..!

Amerikalı Müslümanlar namazlarını kilisede ayrılan mescitte kılmaya başlayınca Türk personel de kilisedeki bu mekanda namazlarını eda eder olmuş.

Herhalde,  Amerikalı komutanın telkinleri ve ortaya çıkan absürt durum sonucu “Türkment” (!) komutan istemeyerek caminin açılmasına izin vermek zorunda kalmış..!

Bu anlattığım bir masal değil, maalesef yaşanmış acı ve bir o kadar da ibretlik bir olay.

1985 ten bugüne çeyrek asır geçti, çok şey değişti diyenler olabilir. Evet çok şey değişti, balyozu milletin kafasına indiremeyen uzaylılar(!) maalesef TSK’nın kafasına indirdi..!

Halkının % 99’u Müslüman olan bu ülkenin ordusu da normal olarak böyle olmalı. Ama öyle mi ?!

Askeri mekanlar; kışlalar, lojmanlar ve sosyal tesislerden oluşuyor. Hiçbir askeri mekanda cami ve mescit olmadığı  gibi, namaz kılmakta yasaktır. Bu bir iddia değil herkesin bildiği mevcut acı gerçeğin ifadesidir. Bu ülkede minaresiz köy bile yokken, halkımız en küçük mezraya bile cami yapmaya önem verirken, içinde yüzlerce konut ve binlerce personelin oturduğu askeri lojman komplekslerinde bir tane cami gören varsa beri gelsin..!

Bırakın TSK’daki din subayı kadrolarının boş tutulmasını, askeri okullardaki din dersi öğretmeni subayları bile bu adamlar irticacı diye tasfiye ettiler.

Kendi ecdadınızın mirasından ders alamadıysanız, batılılaşma diye öykündüğünüz gavurların kiliselerinden bari ilham alın..!

Gerçekleri dile getirince de utanmadan, “vay orduya dinsiz dedi…, vay din düşmanı dedi…” vs diye de höykürürsünüz..!

Bu ordu kemiyetiyle, keyfiyetiyle her şeyiyle bu milletin ordusu olmaya mecburdur.

Orduyla milletin arasını soğutan, milletin kaderine elinde balyozla (!) tecavüz aşamasında suçüstü yapılan bu ne idüğü belirsiz bozuk zihniyetin uzantılarıdır.

Müslüman mahallesinde salyangoz satan, bizim köylülerin “gavurdan da gavur” dediği bu tipler, her zaman Atatürkçülük, Laiklik, Cumhuriyet…maskeleriyle gerçek yüzlerini gizleyerek memlekete kötülüklerini icra ettiler maalesef.

Bırakın ibadetin yasak olmasını, içki içmemenin bile suç görüldüğü bir yaklaşım hakim TSK’da.

Bunun temeli de askeri okullarda atılıyor.

Askeri okullar TSK’nın özel mekanları değildir. “Hizmete özel” eğitim verilse de bu ülkenin ve bu milletin okullarıdır. Bu millete ve ülkeye en iyi hizmeti  sunmaları için gereken  inanç, bilgi ve donanımı gençlerimize verecek, halkına yabancı değil kucaklaşan askerler yetiştirecek,  2023 ve 2071 vizyonunu omuzlayabilecek niteliğe kavuşturulacak tedbirler gecikmeden alınmalıdır.

Tuvaletten çıktığı postallarıyla hışımla cami içine girip, mesai saati dışında ibadetini yapan personele hakaret edip cezalandıran sözüm ona komutanları gördük. Artık bunları görmek ve duymak istemiyoruz.

Laik bir ülkede idarecilik yapan, kim olursa olsun inanmasa da inançlara saygılı olmaya mecburdur.

Askeri okullar ve öğrenci alım sistemi yeniden düzenlenmelidir.

Aksi halde darbeci damarın marifetlerini(!) konuşmaya daha çoook devam ederiz.

 

Mustafa HACIMUSTAFAOĞULLARI

5 Ekim 2012

 

 

Mustafa Hacımustafaoğulları

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

1 yorum

  • Yorum Linki MEHMET Cuma, 12 Ekim 2012 10:36 yazan MEHMET

    Sayın Çok Değerli Albayım,
    Yazınız tamamıyla gerçeği yansıtıyor. Ergenekon zihniyeti (ben buna Doğu Perinçek zihniyeti diyorum) değişmedikçe, dediğiniz gibi daha çok gavurluklar görürüz.
    Allah milletimizin imanını artırsın.

    Raporla

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...