Çarşamba, 08 Ağustos 2012 10:40

Batıdan kopunca kıyamet kopmaz

Eğri oturalım ama doğru konuşalım. Eğer vatanımızı gerçekten seviyor, çocuklarımızın geleceğini daha iyi olmasını istiyor isek, ülkemizi, ekonomimizi, ahlak ve kültürümüzü tüm yabancı baskı ve istiladan arındırmak zorundayız.



Her ne pahasına olursa olsun yalanın, talanın, işgalin karşısında adam gibi durmak, hakikatleri olduğu gibi dosdoğru haykırmalıyız.

Görmemezlikten, bilmemezlikten, duymamazlıktan gelmek bize değil, bizi düşmanlarımızın karşısında adeta ücretsiz köle hale getiren yerli münafıkların işine yarar.

ABD’nin savaşsız teslim aldığı ülkelerden biri de Türkiye olduğunu söylemekten neden çekiniyoruz. Ülkemiz yıllardır ABD’nin ve batının askeri, siyasi, ekonomik ve kültürel işgali altındadır.

Bu ülkenin kıblesini islamdan, Kuran'dan, Hz. Muhammed'ten batıya çevirenler yıllardır vatan-millet-sakarya edebiyatıyla bizi yönetmeye çalışan Kemalist diktatörler ve askeri vesayetin emanetçileri değil miydi?

Bağımsızlık ve özgürlük için savaşan,’’ yurtta sulh cihanda sulh’’ sloganıyla barış havarisi kesilenler bu ülke insanına işgal ordularının bile yapmadığım kötülükleri, zulümleri ve işgenceleri tattırmadı mı?

ABD’den icazet almadan darbe bile yapamayan generaller, batıya öykünen hükümet yetkilileri bu ülke insanlarına yalandan, talandan, isyandan, tuğyandan ve inkardan başka ne verebildi?

Bu milletin dinini, imanını, kimliğini yok etmek için dayatılan devrimler, istiklal mahkemeleri, takrir-i sukun kanunları, tek parti diktatörlüğü, darbelerle gelen soysuzlaşma hareketleri kendiliğinden gelişi güzel yapılan operasyonlar değildir.

Hepsinin arkasında batılıların görünmeyen eli var. Mankurtlaştırılan yerli münafıklar bu ülkede yıllardır efendilerinden habersiz kuş bile uçurtmadılar.

Halkçı görünerek Halk düşmanı olanlar, milliyetçi görünerek millete ihanet edenler, dindar görünüp din ile savaşanlar bizim iktidarlara taşıdığımız, bizi yönetmeleri için seçim sandıklarında kendilerine yetki verdiğimiz, başa geçirdiğimiz iki yüzlü politika bezirganları değil mi?

Bu milletin çocukları kokuşmuş Marshal yardımlarıyla beslenerek kendi tarih, kültür, gelenek ve özüne yabancılaştırılıp düşman edildi.Kendi annesinin başörtüsüne, babasının namaz ve Haccına, halkının din ve imanına karşı savaşsın diye yetiştirildi.Hemde bu ülke de, bu ülkenin okullarında Kemalist eğitim tezgahların örs ve çekicinde döğülerek…

Ülkeyi yöneten idareciler orduya; ‘’Haydi savaşa giriyoruz’’ dese birçok Genarel, bürokrat ve aydının gözü ABD’nin, kulağı batının ne diyeceğine bakıyor.

Ermenistan'a bir top atın dendiğinde ’’Acaba Rusya ne der’’, Kandile çıkarma yapalım deyince ‘’Amerikanın müsaadesi gerekir’’ diyenleri bu hale getirenler kimlerdir?

Siz ordunuzun ve milletinizin ihtiyacı olan 3. nesil savaş uçağı, uzun menzilli füzeler, Atom reaktörleri yapmak isterseniz işgal orduları buna müsaade etmez ve etmiyor da.

İlaç sanayiinde bir ilaç, savaş sanayiinde bir araç, ağır sanayiinde bir araba yapmak için bile onlardan izin almak zorundasınız. Türkiye de birçok yabancı marka ve patentli araba üretilirken neden kendi milli arabamız hala üretilemiyor?

Yıllardır Türkiye’de muhalefet de, iktidar da Amerikanın belirlediği çerçeve içinde hareket etti için elle tutulur gözle görülür ciddi bir iş yapamamıştır.

‘’Yurtta sulh cihanda sulh’’ demekle, ‘’Kahrolsun Amerika’’ diye haykırmakla bağımsız olunmuyor.

Bağımsızlık bir ülke için; aştır iştir, vatan ve millettir, birlik ve beraberliktir, ilim ve teknolojidir, ülkü ve ülkedir, aşk ve sevgidir, medeniyet ve kültürdür kendi özümüz ve kimliğimizdir.

Bedenimiz işgal altında olsa bile, eğer ruhumuz özgür ise bu işgale her an son verebiliriz.

Amarikadan ve batıdan kopmakla kıyamet kopmaz. Bilakis, kendi özümüze kimliğimize, medeniyetimize ve kıblemize dönmüş oluruz.

Batılıların üzerimizdeki işgallerini kırmadan bağımsız ve özgür olunamaz. Özgürlük ve bağımsızlık bizi kendilerine mecbur edenlerle olan bağlarımızı koparmaktan geçer.

Bağımsızlık aştır, vatandır, teknolojidir, birliktir.

Önce bağımsızlık.

Arif Altunbaş - Haber 7

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Arif Altunbaş

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...