Perşembe, 31 Mart 2011 18:13

Türkiye, Ortadoğu ve Batı!

Çok değil daha 10 yıl önce Türkiye kendini ülkenin muhafızları kabul eden akıl yoksunu sözde akıllıların elinde batağa doğru sürükleniyordu.

Ne olduysa birden bu ülkenin temel kitabını oluşturan anayasa havada uçuştu ve çöküş başladı.

Hangi çöküş? Aslında halka göre ve bu ülkenin gerçek sahiplerine göre asıl yükseliş başlamıştı. Ortadoğu’da hâkimiyetini kurmak isteyen batı ılımlı İslam adı altında Türkiye’nin desteğini almak ihtiyacı hissedince süreç başladı.

Bakın Mısır ve Tunus’ ta ayaklanmalara seyirci kalan ve hatta imkânları olsa mevcut devlet başkanlarının kalmasını sağlamaya çalışan batı ne olduysa birden bire Libya’ da aslan kesiliverdi.

Türkiye’nin İslam coğrafyasında gelişen etkin rolünden faydalanmayı düşünmeden kendilerine bir rol biçerek bölgenin tek hâkimi olma sevdasına kapıldılar. Bu süreçte adeta put haline gelen Türkiye’yi bertaraf edeceklerini sandılar.

Başbakan Erdoğan’ın harekâtı desteklememesi ve bunun aksine açıklamaları Arap birliğinde de karşılık gördü ve batı geri adım atmak zorunda kaldı. Bu hareket Türkiye’nin saf dışı bırakılma harekâtı gibi olsa da aslında Arapların ve orta doğunun nezdinde Türkiye’nin önemini ve batı karşısında Türkiyesiz bir politikanın etkin olamayacağını bir kez daha uygulamalı gösterdi.

Batı ikiyüzlü idi. Batı riyakârdı. Ve batının tek hedefi yer altı zenginliklerinden pay almanın yollarını bulmak. Bu bir kez daha perçinlendi. Her durumda Türkiye kazandı, başta Sarkozi olmak üzere batı kaybetti.

Başlangıçta NATO' nun ne işi var Libya’ da diyerek askeri bir müdahaleyi önlemek isteyen Türkiye anlık değişen siyasi konjektöre süratle uyum sağladı ve Fransa’ nın önderliğinde başlayan saldırıları insanlığa yapılan bir saldırıdır. Bu operasyon kabul edilemez. Mevcut duruma NATO müdahil olmalıdır mesajı ile ustalıkla müdahil olmuş ve İslam topraklarının küffar bombaları altında ezilmesine kısmi olsa da engel olabilme yolunu açmıştır.

Başından beri mükemmel bir kriz yönetimi içerisinde olan Türkiye gerçekten Bedir Ruhunun tesiri altında…

Her şey ona faydalı her şey ona yarıyor. Çünkü artık islam'ın sönmeyecek gür sedası olma yolunda son adımlarını atıyor. Her şey aslına rücu ediyor. Bir yavru daha ne kadar ayrı yaşayabilir anasından. Daha dün oralarda bizim eserimiz ve bizim adalet anlayışımız yok muydu?

Halk bugünkü diktatörlerle Osmanlı adaletinin farkını görmüyor mu? Elbette zulüm ebedi kalıcı olamaz. 100 yıl önce oynanan oyunların farkında artık. Ayakta alkışlanan bir Türkiye var.

Bunun ispatı değil mi Suriye ile vizeler kalktı. Beşir Esat Ankara’dan koordinesiz ve istişaresiz neredeyse adım atmıyor. Batı Libya’da bunu kırmak istedi ama dedim ya suyolunu bulmuş ne yaparsa yapsın her şey Türkiye’ ye yarayacak. Her hareket Türkiye’nin itibarını artıracak ve kazanan elbette Türkiye olacak.

Silahlı Türk gemilerinin Libya’ ya gidişini kardeşlerimize sıkılacak birer kurşun gibi görenler inşallah yanıldıklarını anlayacaklar. Gidişin arkasında Türk şirketlerini ve ekonomik kazanımların hedeflendiğini söyleyen akıl elbette utanacak.  Bugün batının saldırma cüretini gösterdiği o toprakları daha dün bizim silahlı güçlerimiz korumuyor muydu? Elbette yine öyle olacak ve giden o gemiler inşallah orada ebedi kalacak.

Kaddafi’ye neden meydan okumuyorsun diyen muhalefet de anlayacak. İstedi ki vatandaşları oradayken bir çıkış olsun. Bu tuzağa düşmediler. Vatandaşlarını tek tek ülkesine emniyetle getiren İktidar şimdi kendisine Yüce Yaradan’ın biçtiği rolü tereddütsüz mükemmelen oynuyor.

Ortadoğu’da ve Dünya’nın yeniden şekillenmesinde bende varım diyor. Ben yoksam siz hiç olmayacaksınız diyor.

Ve Türkiye İmparatorluğu geliyor…

Hamza Eroğlu

28.03.2011

Son Düzenlenme Perşembe, 31 Mart 2011 18:20
Hamza Eroğlu

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...