BALYOZU TAŞIYAN ELLER...
 
Plan tatbikatları, seminerler,harp oyunları...vs
Bu faaliyetler silahlı kuvvetlerin yürüttüğü mutad çalışmalar.
Amacı; savaş ihtimallerine göre hazırlanmış harekat planlarını değerlendirmek,gerekli değişiklikleri yaparak güncellemek,personeli eğitmek ve planları geliştirmektir.
Harekat planları düşmana karşı yapılır ve mutlaka yapılmalıdır.
Öncelikle düşman kriterlerinin ve düşmanın kim olduğunun doğru belirlenmesi gerekir.
Çevremizi kuşatan Yunanistan, Bulgaristan, Rusya, Ermenistan, İran, Irak, Suriye askeri anlamda muhtemel düşman ülkeler.
Barış, dostluk önceliğimiz olsa da, doğabilecek gelişmelere göre her an hazırlıklı olmamız şart.
...
Ortadoğu’nun baş belası, binlerce kilometre uzağındaki Tunus'a bile harekat yapmış olan,
İran'a saldırmak için sabırsızlanan,''Türkiye de stratejik ilgi sahamızda''tehdidini savuran,

İsrail’e karşı harekat planımız var mı? Merak ediyorum.

Tarihte kader birliği ettiğimiz, ortak değerleri paylaştığımız ülkeleri bile haklı olarak muhtemel düşman olarak değerlendirirken İsrail’den bu kadar emin olabilmenin gerekçesi nedir?
...
Gelelim balyoz harekat planına...
Asker; muhatabını tanımlarken iki kategoride değerlendirir. Dost veya düşman.
Kendisini Cumhuriyetin yegane sahibi ve rejimin yılmaz bekçisi gören,
Emaneti koruma ve kollama görevi için anayasa ve yasalardan hukuki dayanak çıkaran,
Devletin diğer kurumlarını ve yöneticilerini, özellikle siyaset kurumunu potansiyel hain gören,
Sivilleri adam yerine koymayan, aksine adam edilmesi gerekenler olarak değerlendiren,
Mevcut askerlik sistemi içerisinde, askerlik çağında tamamını tornadan geçiren ve her ferdin şuur altında silinmez izler bırakan,
TBMM'ni yedek subay taburu, ülkeyi büyük bir kışla olarak gören,
Orduya personel temininde ideolojik filtre koyup, milletin değerlerinden izler taşıyanları dışlayan,
ADD, ÇYDD gibi hedefleri belli sarı dernekleri referans alan,
İrtica yaftasıyla, düzmece dosyalarla gerçek vatanseverleri tasfiye eden,
Bir zihniyetten başka bir hareketin beklenmesi saflık olur.
O dönemlerde de bu tertibin içinde olup, emekliliğe ayrılanların medyaya yansıyan ifadelerinden söz konusu planların gerçek olduğu ayan beyan ortada.
Bunların, durduk yerde Yunanistan'la savaş çıkarması,
Camileri bombalaması,
Şehir üzerinde alçak uçuş yapması, başbakan’a bile gözdağı vermesi,
Kaos çıkarmak için halkı birbirine düşürecek provokasyonlar düzenlemesi,
Halkı düşman görüp en ağır silahları kullanmaktan çekinmemesi,
Suikastlar,sabotajlar düzenlemesi,
Kısaca halkın verdiği imkan ve kabiliyeti halka karşı kullanması tiyniyetleri icabıdır.
Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz...
Yaptıkları, yapacaklarının delilidir.
...
Aymazların işi, seviyesi bu.
Benim merak ettiğim halk ne zaman ayıkacak?
Yetkililer; siyasi, idari, hukuki tedbirleri ne zaman alacak?
Halkın iradesini temsil ettiğini iddia eden TBMM ne zaman rüştünü ispat edecek?
Daha ne kadar süre, göstere göstere darbe yapmalarını bekleyeceğiz...?
...
İyiler de kötüler kadar cesur olmadıkça işler iyiye gitmez.
Hangi kurum içinde olursa olsun, illegal tüm tertipleri ortaya koymak bir insanlık ve vatan görevidir.
Silahlı Kuvvetler içindeki bu tür yapılanmalara şahit olanlar, bildiklerini adalete ulaştırmalıdır.
Unutulmamalı ki devletin tüm imkan ve kabiliyeti bu millet için vardır.
Vatana-millete kasteden çalışmalar ihanettir.
İhanetleri ifşa edip gereğini yapmak en büyük erdemdir.
...
Hainlerden mertlik beklemek safdillik olur.
Onlar yaptıklarını inkar ederler.
Nerede onlarda yaptıklarını savunacak yürek..!?

 
Mustafa HACIMUSTAFAOĞULLARI
E.BİNBAŞI