Cuma, 01 Temmuz 2022 14:37

Yeniden iki kutuplu dünyaya dönüş

NATO son liderler zirvesini İspanya’nın ev sahipliğinde, bu ülkenin başkenti Madrid’de gerçekleştirdi. Zirvenin tam da İspanya polisinin Kuzey Afrika topraklarında işgal altında tuttuğu Melilla şehri üzerinden Avrupa’ya göç etmek isteyen insanların üzerine kurşun yağdırarak onlarcasını vahşice katletmesinden sadece birkaç gün sonraya denk gelmesi çok fazla dikkat çekmedi. 

Türkiye’de zirvenin daha çok Türkiye’yle ilgili boyutu konuşuldu. Türkiye özellikle İskandinav ülkelerinin NATO’ya katılma taleplerine onay vermek için onlardan başta PKK olmak üzere kendisini tehdit eden terör örgütlerine destek vermemeleri konusunda birtakım taleplerde bulundu. Bu ülkelerin de Türkiye’nin taleplerini kabul ettikleri ve karşılığında Türkiye’nin de onların başvurularının kabul edilmesine itirazından vazgeçtiği bildirildi. 

Ancak zirve tabii sadece yeni ülkelerin üyelik başvuruları konusunun görüşülmesiyle ilgili değildi. Bu seferki zirve bir bakıma NATO’nun stratejisinin ve bu teşkilatın çatısı altında bir araya gelen ülkelerin küresel sistemle ilgili yeni tavırlarının belirlenmesini amaçlıyordu. 

Bu, Rusya’nın Ukrayna’ya savaşından sonraki ilk NATO Zirvesi olduğundan ana gündem maddesini de bu savaş konusu oluşturuyordu. Ancak bu konu aynı zamanda NATO’nun yeni dönemle ilgili stratejisinin belirleyici unsuru niteliği taşıyordu. Bu yönüyle Ukrayna Savaşı etrafında geliştirilen birtakım komplo teorilerini güçlendirdiğini söylemek mümkündür. 

Merkeze Ukrayna Savaşı oturtulduğu için NATO açısından da en büyük tehdit olarak Rusya ilan edildi. Zaten teşkilata yeni katılım taleplerinin arkasında da Rusya’dan kaynaklanan tehdidin yer aldığı biliniyor. 

Bu noktada tekrar iki kutuplu dünya formülüne dönüş realitesiyle karşı karşıya geliyoruz. 

 

Bilindiği üzere bir dönem küresel çapta silahlanmaların, askeri ittifaklar oluşturulmasının ana sebebi iki kutuplu dünya düzeniydi. Bunların her biri aynı zamanda karşısındaki güce bir meşruiyet ve kendince “haklılık” kazandırıyordu. 

Ama Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Doğu blokunun çökmesi sebebiyle tek kutuplu dünya teorisi üzerinde duruldu ve ABD bu teoriden yola çıkarak bir küresel egemenlik kurma yolunda adımlar atmaya çalıştı. Bush dönemindeki Irak ve Afganistan işgallerinin hedefinde de bu küresel hakimiyetin yapı taşlarını oluşturmak vardı. 

Ancak hem Irak’ta hem de Afganistan’da Batılı işgal güçlerinin zorlanması ve bekledikleri hakimiyeti oluşturamamaları onların bu tek kutuplu dünya teorilerinin çökmesine neden oldu. Tabii bunda küresel güçlerin bazılarının ABD egemenliğindeki bir küresel sisteme mesafeli durmalarının ve olumsuz bakmalarının da önemli rolü oldu. 

Bu aşamada bölgesel güçler teorisi devreye girdi. Tek merkezli dünya sistemi yerine farklı güçlerin öne çıkacağı ve aralarında rekabet edeceği bir yapılanmanın dünyada etkili olmasının daha güçlü ihtimal olduğu yönünde görüşler öne çıktı. 

 

Ama Rusya’nın İran ve Çin ile de işbirliğini artırarak Orta Doğu adı verilen bölgede, Afrika’da ve Doğu Avrupa’da geniş çaplı etki alanı oluşturma çabaları yeniden iki kutuplu dünya teorisinin etkisini artırmasına neden oldu. Rusya’dan kaynaklanan tehdidin önüne geçilmesi için NATO gücünün artırılmasının önemsenmesi gerektiği düşünüldü. O yüzden Madrid Zirvesi belki son dönemde düzenlenen NATO zirvelerinin ve toplantılarının en fazla ses getireni oldu. 

Zirvede Çin tehdidi üzerinde de duruldu. Ancak görüldüğü kadarıyla bu konuda sergilenen tavır Çin’e biraz sopanın ucunu göstermekle birlikte onu çok da hedefe yerleştirmeme ve daha fazla Rusya’nın yanına itmeme, onun çıkar hesaplarını stratejik amaçlı olarak değerlendirebilmek için açık kapı bırakma amacına yönelikti. Çünkü Çin’in kendisini bugün dünyada bir denge unsuru olarak kabul ettirdiği ve bunu çok iyi değerlendirdiği biliniyor. 

Zirveye, teşkilata üye olmayan ülkelerden de birçoğunu liderlerinden ve üst düzey yöneticilerinden katılanlar oldu. Bu da, NATO’nun etki gücünü artırdığının bir işaretiydi. 

 

 

https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/ahmet-varol/yeniden-iki-kutuplu-dunyaya-donus-39482.html

 

Ahmet Varol

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...