Cuma, 05 Nisan 2024 14:31

Ramazan Ayı Bitince Tamam mı?

Değerli dostlar; Bizler eğer İslam dinine mensup isek o dinin bir takım şartları olduğunu bilir ve hayatımızı ona göre tanzim etmemiz gerek. Bugün canım istedi namaz kılayım, canım istedi oruç tutayım ama yarın canım istemiyor yapmayayım diye bir lüksümüz yok

Hayatı bize veren tekrar alana kadar bir takım mükellefiyetlerimiz vardır ve kafamıza göre tembellik veya gaflet edip kaçamayız..

Şimdi size aşağıda yazacağım durum tamda bu üstte paylaştığım satırlarımla ilgili lütfen dikkatli okuyalım olmaz mı..!

***Dindar olduğunu düşünen vatandaşın biri bayram namazından çıkar, evinin yolunu tutar. Kendisini kapıda karşılayan hanıma ilk emrini verir:– “Hanım al su seccadeyi, tesbihi, takkeyi..! Sana eksiksiz teslim ediyorum!..

Hanım şaşırır, ne yapayım bunları, demek ister.– Sandığın en güzel yerine sakla” der. Şunu ilave eder sözlerine:

Biliyorsun ben dindar bir adamım. Bu Ramazan’ın gelecek Ramazan’ı da vardır. O Ramazan’da bunlar bir daha lazım olacak bana. İşte o zaman takkeyi de, tesbihi de, seccadeyi de sağ selamet isterim senden.

Sözlerini söyle tamamlar:

Hanım benim şakaya gelir tarafım yoktur, ben dindar bir adamım. Bir Ramazan’da ibadetimi yapıp da öbüründe terk edecek kadar laubali biri olamam!...

Günümüzdeki Ramazan Müslümanının halini (halimizi) özetler bu hikâye… Oruç marziyat-ı ilahiyeden uzaklaşanlara, tembellere, isyana yaklaşanlara, teşebbüs edenlere, günahkarlara ve sevaplardan mahrum kalanlara bir “teslim ol” çağrısıdır.

Bu çağrıya uyup bir ay boyunca “teslim” oluyor, “teslim” yaşıyoruz. Akabinde halimiz hemen hemen yukarıdaki hikâye gibidir. Bu yüzden de Ramazan’da tecelli eden Rahmet-i İlahiye’de hemen bizden uzaklaşıyor..

Halbuki teslim olan kişinin teslimiyetine devam ederek, bir daha aynı yanlışlara devam etmemesi gerekmez mi?

Ramazan’da farz olan namaz Ramazan’dan sonra farz değil mi? Ramazan’da kaçınmaya çalıştığımız gıybet, yalan ve galiz laflar Ramazan’dan sonra yasak değil mi?

Ramazan’da günah diye işitmemeye, görmemeye çalıştıklarımız Ramazan’dan sonra serbest mi? Kısacası mideyi aç bırakma dışında İslam’ın helalleri de haramları da Ramazan’dan sonra dar-ı bekaya kadar geçerliliğini koruyor.

Ramazan bitince bunlara riayet etmemek, ya da marzıyatı yapmakta tembellik göstermek “teslim” olduktan sonra kaçmak değil mi? Cezası daha ağır olmaz mı acep. Olması gereken Ramazan’da kazandığımız güzel hasletlerin sonrasında da devam etmesi değil mi?

Hakeza inancımıza göre Covid gibi hastalıkların ve musibetlerin en büyük sebeplerinden biri de insanları vazife-i asliyelerine döndürme uyarılarıdır. Yani teslimiyetten uzaklaşmışlara, isyankarlara, günahkarlara, yanlış yapanlara, yapması gereken vazifeleri hakkıyla yapmayanlara “teslim ol” çağrısıdır.   “Teslim ol” ve kendine gel dedirtir. İnce bir uyarıyla şunları der:

“Ey insan! Hiç mümkün müdür ki, sana bu simayı veren ve o simada böyle bir sikke-i rahmeti ve bir hâtem-i ehadiyeti vaz’ eden Zât, seni başıboş bıraksın; sana ehemmiyet vermesin; senin harekâtına dikkat etmesin."(Lem'alar)İnsan, ipi boğazına sarılıp istediği yerde otlamak için başıboş bırakılmamıştır.

Belki, bütün amellerinin suretleri alınıp yazılır ve bütün fiillerinin neticeleri muhasebe için zaptedilir." (Sözler)

Covid ve benzeri hastalıklar ise, birden gözünü açtırır. Vücuduna ve cesedine der ki:“Lâyemut değilsin, başıboş değilsin, bir vazifen var. Gururu bırak, seni Yaratanı düşün, kabre gideceğini bil, öyle hazırlan.” (Lem’alar)

İslam’ın manası, teslim olmaktır; Allah’ın emir ve yasaklarına teslim olmak. Allah’ın hükümlerine teslim olmaksızın İslam olmaz. Oruçta da Covid gibi hastalıklarda da şunu da anlıyoruz; yerde ve gökte olan her şey O’na teslim olmuştur,

O’nun emriyle hareket etmektedir. Bakın bir küçük Covid mikrobu O’nun emriyle neler yapabiliyor.

Biz biliyoruz ki O’nun emri olmadan bir zerre bile kımıldamaz. Bizim her hareketimiz, oturmamız, kalkmamız, konuşmamız, hastalanmamız ve iyileşmemiz O’nun izniyle olur.

Bu sebeple bu anlamda Tedbir, Teslim, Tevekkül boyutunu iyi anlamamız ve hayatımıza aktarmamız lazım. Bu tür durumlarda teslimiyeti arttırıp iyi bir kul olmanın yollarını aralamamız lazım. Sana yapılan “teslim ol” çağrısına kulak vermezsen mevcut cezalardan daha ağır cezalarla cezalandırılabilirsin.

Bu sebeple Oruçtaki teslimiyetimizi devam ettirip, maddi ve manevi musibetlerin def’ine hayatımızı vesile kılmaya çalışmalıyız

Cenab-ı Hak bizleri hakkıyla teslim olanlardan ve kulluğu hakkıyla yerine getirenlerden eylesin.

Selam ve dua ile

 

Mehmet Kanmaz

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...