“Hamas, İsrail’e saldırdı da ne yaptı? Kassam Tugayları binlerce çocuğun ölümüne sebep oldu! Hastanelerde ilaç kalmadı! Filistinliler yurtlarından çıkmak zorunda kaldılar...” gibi talihsiz söylemlerle, 75 yıllık varoluş mücadelesini küçümseyen sözde aydınlarımız, sizleri tarih önünde tek tek not ediyoruz.
İsrail’in yıllardır Gazze’de uyguladığı baskı, şiddet ve esaret bugün nasıl soykırıma dönüştü? Sorusu, gücünü “Hamas’a terörist” diyenlerden alıyor. Adeta bir açık hava hapishanesine dönüştürülen Gazze’de Siyonizm, insanları yıllardır feci saldırılara maruz bırakıyor. Bu insanlık dışı tavır satılık medya baronlarının ve işbirlikçilerin düzenbazlığının sonucudur.
7 Ekim Cumartesi günü Kassam Tugayları tarafından başlatılan işgal direnişi İsrail’in sinsi saldırılarını ortaya çıkaran vahşetin delilidir.
“İsrail saldırsaydı. Kendini savunma hakkı olurdu, Hamas’ın saldırması yanlış!” diyenler iyi dinlesinler; İsrail saldırsaydı başka olmazdı! Çünkü senelerdir İsrail; Filistin’e, Gazze’ye hatta Kudüs’e saldırıyor soykırım uyguluyor, tehcir ve asimilasyona tabi tutuyor. Gözler kör, kulaklar sağır, vicdanlar mühürlenmiş. Sırası mıydı şimdi Hamas diyenlerin bu söylemleri, siyon aklının dışa vurulmasıdır.
Yıllardır Amerika ve İsrail, Kassam Tugayları ve Hamas’ın varlığından rahatsızdı. Onların büyüme ve güçlenmelerinden tedirginlerdi. Onları yok etmek için planlar bile yapılmış, hatta büyük paralar teklif edilmişti. Ama Kassam Tugayları bir tane fire vermeden şahadete hazırlık içindeydi. “Şimdi sırası mıydı Hamas” demek, mücahitlere karşı saygısızlıktır.
Kassam Tugayları bu zamana kadar evvela kendi varlıklarını koruyarak büyüdüler ve bundan sonra da Filistinli Müslümanların varoluş mücadelesi için her şeylerini ortaya koyacaklarını açıkça beyan ettiler. Kendilerini olağanüstü güç gören 5’li çetenin aslında nasıl bir soykırımcı ve cani olduklarını cümle âleme gösterdiler.
Bakınız tarihte binlerce savaş yaşanmıştır ve taraf devletler hiçbir zaman saldırılarını gizleme boyutuna gitmemiştir. Çünkü bir savaş, bir saldırı, bir direniş inkârı gerektirmez ama “soykırım” gerektirir!
Evet, bugün İsrail bir avuç işgalciden ibaret ama arkasında ABD, İngiltere, Fransa, Almanya gibi güçlerin de olduğu soykırımcı bir caniler ordusu var...
İsrail’e destek veren devlet başkanları bir yandan Gazzeli Müslümanların öldürülmesi için milyarlarca dolarlar hibe ediyor, savunma teçhizatı temin ediyorlar. Öte yandan da “masumların öldürülmemesi gerektiğini” savunuyorlar...
Yarım ağızla ve zoraki bir tavırla insanların vicdanını susturmak için kendilerini soykırımcı göstermekten çekiniyorlar.
Soykırım yapıldığının ispat edilmesi ve dünya basınında gösterilmesi, bütün güçlü devletlerin ne kadar küçüldüğünün ve küçüle küçüle yok olacaklarının emaresidir. Tarihte hiçbir soykırım bir devlet tarafından üstlenilmemiştir. Soykırımı meşrulaştırmayı İsrail “Siyonizm” kisvesi altında sahiplenmiştir. Uluslararası hukuk er veya geç hesabını soracaktır.
İşgaller, savaşlar bir yerde devletlerin toplumlarına açıklayabilecekleri, meşru müdafaa yahut tehdidi yok etme girişimi olarak algıyla kabullendirilebilir, fakat soykırım halkların vicdanlarında lanetlenmiş ve müsaadeye tevessül etmeyecek kadar insani kırmızı bir çizgidir.
Bugün Hamas’a “terörist” diyenlerin çoğunluğuna rağmen Batı toplumunda oluşturulmak istenilen algı dahi; İsrail’in, Gazze’de yaptığı soykırımın önüne geçememiştir. Uluslararası toplumlar Filistinli ve Gazzeli Müslümanlar için seferberler...
Demiyorlar ki; “Hamas terörist” demiyorlar ki; “İsrail meşru müdafaa içerisinde ve haklı”. Sadece İsrail’i değil İsrail’e destek veren ABD’yi de çok net bir şekilde tanıdı halkları. Vicdanı olan hangi toplum kitle imha silahları ile insanlığa kıyan bir devletin meşruiyetini destekler ki?
İşte bugün dünyada İslamafobi’nin dahi ayağını kaydıran Gazze soykırımı; Müslümanların onuruna, şerefine ve yaşam hakkına saygıyı çoğaltan, kalpleri İslam’a ısındıran, tarifi imkânsız ama tahlili iyi yapılması gereken bir muhasebedir!
“Soykırım” insanlığa karşı işlenen diğer bütün suçlardan farklı boyutta bir suçtur ve belirlenen bir grubu tamamen yok etme amacını içerir. Dolayısıyla soykırım insanlığa karşı işlenen en ağır ve en büyük suçtur. Bu sebeple diğer bütün suçlardan ayrı tutulmalı “sözel dezenformasyon” kurbanı olmamalıdır.
Bugün Filistin’de uygulanan soykırım Arş’a vardı. Allah’ın gazabı çok şiddetli olacağından kimsenin kuşkusu olmasın. Allah var gam yok.
Vesselam.
