Geniş dairede cereyan eden siyasi ve sosyal hadiseler hakkında kim isabetli değerlendirme yapabilir..? Düz mantıktan bakınca işin iç yüzüne vakıf olan denilebilir.
Mesele hiç de o kadar kolay değil. Bir hadiseyi kameradan göründüğüne göre hüküm vermek her zaman isabetli olmaz.
Her hadisenin zuhurunda çok fazla saik olabilir. Hadiseleri ekrana getiriliş biçimden, kameranın açısından, arka fonda kullanılan müzikten tutun da o kadar çok çarpıtma ve yönlendirme teknikleri kullanılıyor ki, keçisi çalınan hocayı keçi hırsızı gösterebiliyorlar.
Sonra gerçekleşen hadise kime fayda sağlar kime zarar verir o daha da fazla belirleyici faktör oluyor. İnsan zekâsını hangi maksat için kullanıyorsa ekranda veya diğer medya araçlarında öyle şekilleniyor.
Demem o ki; Fetullahcı terör örgütünün tahribatlarının, toplumda nasıl bir travma meydana getirdiğinin devletin” nasıl bir kara almam gerekir ki adil olayım” kararsızlığının devam ettiği bu 7(yedi) senelik süreçte günlük hayatın yoğunluğu içinde hiçbir zaman duruşunu boz mayan Gönüllü STK kuruluşları neden dinlenmez anlamakta zorluk çekiyorum.
Bizi biz yapan değerlerin her gün aşındığı, Aile kurumunun hiç olmadığı kadar şu an maruz kaldığı saldırılar neden yönetim kesiminde tam yankı bulmaz, bizden ne getirip ne götürdüğü neden hesap edilmez, bilinmiyor mu..?
Tabii şu gerçeğinde yazmak zorundayım;
Milletin derdini dert edinen cumhurbaşkanına ve ekibine önyargılı bakmak insafsızlıktır. 
Rahatı bırakıp geceli gündüzlü çileli, zahmetli zorluklarla mücadele edenler niye suçlu olsun ki? “Acz muhalefetin menşei, zaaf gururun madeni, merak ilmin hocasıdır.”
Rahatını bozmayıp PTT ile (Pijama, Terlik, Televizyon) izleyerek başkanı tek adamlıkla suçlu gören  anlayış; milletin meselelerine  müdahil olmayan vesayet zihniyetinin millete şırınga ettiği fitne ateşidir…
Sırça köşklerden rahat köşesinden ahkam kesenlerin beylik laflarının hiçbir anlamı yok. Dünyada olup biteni cep telefonu ve televizyondan takip eden ama ferasetle ve tam bir isabetle karar veren Anadolu insanımız entel dantel geçinenlerden daha farklı olarak hafızasını sağlıklı kullanıyor. Naylon aydınları da çıldırtanda bu zaten.
Şimdi şu geçen 14 ve 28 mayıs 2023 seçimlerini ne kadar gerçekçi analiz ettik ?
yani demem o ki mesajı aldık mı? yerel ve ulusal seviyede Bedeli kim ödeyecek ..! 
Önce genelden bakalım, geçmişten bugüne 120 yıldan buyana yapılmış eski Türkiye’nin vesayet ruhunu taşıyan millet iradesini göstermelik ifade eden gerçekte daha etkili mekanizmaların ürünü bir anayasanın tamamı olmasa da kısmi değişikliklerle nasıl bir değişim ve dönüşüm yaşıyoruz ve yaşayacağız, farkında mısınız…! Değilsek ne yapıyoruz acaba…
Şimdiki değişikliğe kimin nereden baktığına bakmak gerekir,28 Şubat ve 15 Temmuz darbeleri; hangi düşüncenin ürünüdür? Velhasıl ilke ve inkılaplar deyip millete ve değerlerine savaş açan zihniyetin günümüz temsilcisi kimdir?
Bu millet artık her şeyi biliyor..! Zahirini de batınını da içini de dışını da biliyor. Bu milletin ta kendisi olan; Dağdaki çoban eskiden sadece akşam saat 19’00’da TRT radyosundan dinlediği ajansla haberdar oluyordu. 
O malumatı değerlendiriyor sandığa gidince de tam isabet ediyordu. Şimdi ise akşamı beklemeden anlık her şeyin iç yüzünü, arka plandaki niyetleri, samimi olanla sahtekârları daha net ayırt edebiliyor.
Meseleyi karmaşık hale getirip zihin bulandırarak çarpıtma ve saptırmalar nafile. Yapılan kısmi sistem değişiklikler bile Milletin adamının yanında olmak için yeterli değil mi.? 
2024 yerel seçimlerine giderken; ANKARA’ya İSTANBUL’a, İZMİR’e, ADANA’ya, DİYARBAKIR’a, VAN’a, KONYA’ya sesleniyorum.. Ama ne olur şu milletin verdiği mesajları dikkate alınız ve Milleti bir dinleyiniz olmaz mı…