Özellikle Müslüman mahallenin yazarları ve siyasetçileri bunu çok kullanırlar; "Kürt Türk kardeştir" derler. Elbette bunu bir alt yapıya istinaden, bir önkabule dayanarak söylerlerki; o da Kürtlerin ve Türklerin büyük çoğunluğunun Müslüman olmasıdır. Dolayısıyla kardeş olmaktadırlar.
Lakin, ben bunun çok yanlış bir tanımlama olduğunu düşünüyorum. Etnik aidiyet kullanılarak dini çıkarım yapılamaz. Hucurat Suresi 10. ayeti kerimesi "Ancak müslümanlar kardeştir" demektedir. Burada etnik kimlikten kesinlikle söz edilmemektedir. Kim olursa olsun; Alman da olabilir, Rus da, İngiliz de eğer mümin ise kardeştirler. Ben müslüman kardeşimin etnik aidiyetine bakmam. Ne olursa olsun, mümin ise kardeşimdir. Sadece tanışmak babında, hani kimlerdensin kabilinden sorarız. Memleketin nedir? Akrabaların, sülalen falan, bir ortak dost bulmak için bu adet olmuştur, ülkemizde. Doğum yeriyle beraber Kürt mü, Boşnak mı, Arap mıdır? Böylece ilk tanışma anında öğrenilmiş olur, hepsi bu kadar. Ondan sonrası, yani ilişkilerin ne şekilde sürdürüleceği, inancına ve değer yargılarına göre şekillenecektir. Müslüman değil ise; İnsan kardeşim olarak, arkadaşlığımı insan hakları çerçevesinde, medeni boyutlarda sürdürürüm. Müslüman ise din kardeşliği çerçevesinde, ümmet şuuruyla ilişkilerimi devam ettiririm.
Peki neden, son zamanlarda; "Türk Kürt kardeştir", hatta "etle tırnak gibidir" şeklinde sözler kullanılmaya başlanılmıştır? Güneydoğuda yanan ayrılıkçı ve bölücü ateşi daha fazla büyütmemek veya söndürebilmek için malzeme olarak kullanılmak istenildiği için. Tabi tutmamıştır. Çünkü, ayrılıkçı ve bölücü unsurlar zaten dini hassasiyeti olmayan ve bölgede de tekke ve medreseler gibi dini kurumlarla savaşan, gelenekleri yıkmaya çalışan, özgürlük adı altında dinsizliği yaygınlaştırmaya çalışan, kızların tesettürlerini deforme eden Marksist-Leninist bir yapıdır. Bu nedenle dini alt yapısı olan bu sözü şiddetle reddetmiş ve bunu aksi sözlerle aleyhte propoğanda aracı olarak kullanmıştır. "Kim et, kim tırnak?" Sorusu ortaya atılmıştır. Bence de doğru bir sorudur. Yanlış yerden gidersen yanlış yere varırsın. Bölücü terör örgütünün de hedefinde olan bölgedeki dindar insanlar ise, şuurlu dini alt yapıları nedeniyle işin doğrusunu bildiklerinden, zaten bu söze gerek yoktu.
Kavramları doğru yere oturtmamız ve doğru kullanmamız gerekir. Kürt ile Türk etnik olarak kardeş değildir. İkisi de geçmişi çok derinlerde olan iki kahraman kavimdirler. Her ikisi de İslam dinine hizmette yarışmış olan, apayrı iki medeniyettirler. Bunu bu şekilde kabul etmezseniz, bir hakikati örtmüş olursunuz ki; bu da Güneydoğu ateşini yakan nedenlerden biridir. İstiklal Harbinden sonra, çok uluslu bir imparatorluk olan Osmanlı'dan bir ulus devlet çıkartmaya çalışırsanız, devletin adını sadece bir ulusu özneliyerek koyarsanız ve bünyede kalan diğer büyük ulusu da önce oyalayıp, sonra kandırıp, sonra da yok sayıp, tamamen kültürünü yok etmeye çalışırsanız, elbette olacağı buydu, başka ne bekliyordunuz? Ben de olsam isyan ederdim. Biraz empati yapar mısınız? Tersini düşünün; Türkiye Kürdiye olup da Türkler sindirilip, yok edilmeye çalışılsaydı, siz isyan etmez miydiniz? O yıllarda, yapanlar hataları yapmışlar, ama artık aynı hatayı sürdürmenin bir faydası var mı? Hatadan dönmek erdemdir. Kürtler hiçbir zaman Türkleri arkadan vurmamıştır. Ahmak siyasetçiler, ne yazık ki memleketi bu durumlara getirmiştir. Koskoca emekli orgeneraller televizyonlara çıkıp, "kart kurt seslerinden Kürt adı çıkmıştır" demediler mi?
Yeter artık; "Kürt Türk kardeştir" safsatalarıyla oyalamaları bırakalım. Kürtlerin kimliklerini ve medeniyetlerini teslim edelim. Siz kabul etseniz de, etmeseniz de bu medeniyet vardır ve kökü çok eskilere dayanan, tarihi derinliği olan bir medeniyettir. Ancak bu şekilde bölücü ve ayrılıkçı teröristlerin ekmeğini kesmiş olursunuz. Korkmayın, Kürtler ne ayrılmak istiyor, ne bağımsızlık istiyor. Çünkü kahir ekseriyeti dindardır ve dindar insanlar din kardeşleri oldukları için Türkleri sevmektedirler. Türklerden kız alıp, vermemiş bir aile bulmanız hemen hemen imkansızdır. Zaten bunun için yedi düvelin birleşip, destek verdikleri terör örgütü bunca sene bir karış bile toprak ayıramamıştır. Üstelik bölgede yaptıkları bunca eziyet ve işkencelere rağmen!
Kardeş isek; kardeşlerimiz orada her türlü zulüm ve baskı ile inim inim inlemektedirler, bunun sızısını duyalım, kalbimizde. Kadınlar, çocuklar, bebekler öldü. Cizre'de, Sur'da çoğu evlerini terk etti. Evler harabeye döndü. Yine sabırla ve umutla bekliyorlar.
İnşaallah bu sefer devletimizin kararlı mücadelesiyle terör örgütü süpürülecek ve fakat ondan sonra da kardeşlik hukuku neyi gerektiriyorsa o yapılacaktır!
Ölçümüz İslam olacaktır, adalet tahakkuk edecektir.
Allah'a emanet olunuz.
