17-25 Aralık 2013… Beş yıl oldu.
15 Temmuz 2016… İki yıl oldu.
Aslında Muhafazakâr Camia dökülmeye devam ediyor.
FETÖ, AKPARTİ İktidarından itibaren bir yandan iktidarın yanında görünürken diğer yandan Türk Solu vb. guruplarla “Ordu Göreve!” mitingleri yapıyordu. Biz salya sümük Türkçe Olimpiyatları’nda ağlarken FETÖ çoktan Türk Okullarını birer İngiliz/ABD üssüne çevirmişti.
Bu arada, solcular diyorlar ya; “Sağ 50 yıldır iktidarda!” diye.. Yani “Ülkedeki her şeyin suçlusu sağ iktidarlar!” diyorlar ya..
Düşünün!.. Demirel gibi sağcılara kim oy verdi? Kim bu ihanetin dolgu malzemesi yaptı bizleri? FETÖ, AKPARTİ İktidarına gelene kadar 1964 yılından itibaren 12 Eylül Askeri Darbesi, 28 Şubat Süreci dâhil, seküler ve batıcı kesimler tarafından hep desteklendi. AKPARTİ Sürecinde emperyalizm FETÖ ile sonuç alma sürecine girmişti.
2007 yılında, AKPARTİ İktidarı, IMF vb. emperyal yapılara karşı tavır koymaya başladı. Yerliydi. Dolayısı ile zaten ne Batı ne de FETÖ Uzun Adam’a güvenmiyorlardı. 2007 yılı itibari ile Milli Kararlar uygulanmaya başladı. Ülkemiz Stratejik Denge’yi yakalamıştı.
E-Muhtıra ile sıkıştırılmaya çalışılan Hükümet, 27 Mayıs 2013’te başlatılan Gezi Eylemleri ile bunaltılmaya çalışılıyordu. FETÖ bu süreçte AKPARTİ İktidarının karşısındaydı. Ama Muhafazakâr Camia ki AKPARTİ’de görevli birçok insan dahi FETÖ’nün sinsice Ülkenin ve İktidarın altını oyduğunun farkında değildi.
17-25 Aralık 2013… Beş yıl oldu.
15 Temmuz 2016… İki yıl oldu.
FETÖ İhanet Darbesi ile ne oldu peki?
Halkımız uyandı ve devletinin yanında yer aldı. Çözüm Süreci saçmalığından sonra Milletimiz maya tutmakta olan bölücülüğün belini de kırdı.
İslamcı Camia, Devletin önemini fark etti, Türk kelimesinin bölücü değil, birleştirici olduğunu gördü.
Başta Milletimiz olmak üzere Ümmet Coğrafyası, FETÖ, DAEŞ vb. terör guruplarının gerçek yüzlerini görmeye başladılar. 15 Temmuz yeni bir uyanışa vesile oldu.
MEKTEP-KIŞLA-ORDU birlik olunca, MİLLET ve DEVLET de kucaklaştı. Bunda en büyük pay Cumhurbaşkanımızındır.
Olan tüm iyi şeylere rağmen en büyük sorun, FETÖ’cü ihanetin durmamış olmasıdır.
Bakıyorsunuz FETÖ’ye Vatan Haini diye adam ceza alıyor. En kötü FETÖ’cüler tahliye ediliyor. Bürokraside terfi ediyor FETÖ’cü olduğu bilinen bazıları. Tam tersi bazıları da iftiraya uğruyor. Kurumlarından atılıyor ya da açığa alınıyor.
Bir Yarbay düşünün. El-Bab’da Tabur Komutanı. Afrin’de Tabur Komutanı. İstanbul’da bir operasyon yapılıyor. Birileri 2012 yılında bir kışlanın yakınındaki telefondan aranmış. Yakalanan bir sürü FETÖ’cü var. İlişkisi olmayan kişiler Emniyetin soruşturması sonucu, ilgili savcının kararı ile serbest bırakılıp kışlalarına dönüyor. Yarbayım da serbest. Akabinde Yarbayım Afrin Harekâtı’na katılıyor. Afrin’de kontrol sağlayan tankların Komutanı.. Harekât bitiyor. Yarbayım MSB’nın emri ile açıkta. Emniyete soruluyor sözlü olarak. Yemin ederek Yarbayın adının bildirilmediği söyleniyor. Soruyoruz peki, MSB’na giden listeye kim koydu koca Yarbayın adını? Sonucunu bekliyoruz. Ya da bir ilgilinin bize olayın içeriğini sormasını bekleyeceğiz..
17-25 Aralık Sürecinde bir manşet. Hem de iktidara yakın bir gazetede “TSK'nın hırsızları” manşeti ile bir haber çıktı.[1] Kimler yok ki? Bu yarbayın birlikte akademi sınavına çalıştığı adam, köprüyü basan Tabur Komutanı.. Dönemin 7. Kolordu Komutanı ile ilgili enteresan bilgiler. Aynı günlerde Genel Kurmay Başkanlığı Başsavcılığı, buradaki muhtemel FETÖ yapısı ile ilgili ben de bir yazı yazdım. Ayrıca, tüm bu olayları BİMER’e anlattım. Aynı hafta darbe günü tutuklanan bir askeri savcı benim ve o yarbayın ifadesini aldı. Ayrıca savcının elinde benim BİMER’e yazdıklarım vardı. Düşünebiliyor musunuz?
Peki, şimdi ne değişti?
Darbe gecesi, FETÖ’cü namussuz bir Kurmay Albay kendi telefonunun şarjı bittiği gerekçesi ile bir albaydan telefonunu alıp, başka bir FETÖ’cü namussuzu arıyor. Şimdi mahkemede her şey. Mağdur albay davada daha önceki yıllarda FETÖ’cülerin kendisine yaptıkları pislikleri ve iftiraları da anlatıyor. İlgili belgeleri dosyaya koyuyor. FETÖ’cü kansızların attığı iftiraları hariç dosyada yazılanlar ve şahitler dâhil her şey Albayın lehine. Ama adamın hayatı kilit durumda… Terfi sırasında, kızı hakimlik sınavından geçemedi, tüm mal varlığı ve hesaplar bloke..
Diğer yandan FETÖ’cü olduğu bilinen meşhur 1994 devresi Kurmay Albay, Savunma Üniversitesi’ne atanıyor. Teğmenliğinde en keskin FETÖ Militanlarından şu anda tutuklu bir Hâkim Albayında ev arkadaşı… Birçok beyan var hakkında. Geçmişte Kurmay Subayların atama vb. şubesinin müdürlüğünü yapmış. Yani Kurmay Subayların tüm dosya muhtevası elinden geçmiş bu adamın. Ancak adam piyasada..
Bakıyorsunuz, AKPARTİ Teşkilatlarında Tokat Vilayetinde olduğu gibi, FETÖ’cü olduğu herkesçe malum bazı kişiler etkinleştiriliyor. Bürokraside terfi ediyorlar.. Azılı bazı FETÖ Militanları serbest bırakılırken, sempatizan seviyesini geçmemiş bazıları tutuklu ya da tutuklanmaya devam ediyorlar. Bu arada ihanet sahiplerinden hiçbirinde geri vites yok. İlginçtir cezaevinden çıkartılanların hepsi küfrediyor. Halkta memnuniyetsiz bir güruh oluşturmaya çalışıyorlar. Tabii tüm bunlara telefonlara dahi bakmayan teşkilat mensuplarını, ulaşılamayan bürokratları, iş görmeyip vitrin yapma derdine düşmüş bazı kadroları da ekleyin..
Cumhurbaşkanımıza, Necip ve Aziz Milletimize, şehid olup vatan toprağına düşmüş, kanı ile bayrağımızı renklendirip semaya yücelten şehidlerimize çok üzülüyorum. Bunca gayrete layık olmamız gerekirken, omuz vermemiz gerekirken üzerimize düşeni yapmaz isek yazıklar olsun bize..
FETÖ’nün kansızları..
ABD’nde saklanan bir adam. İngiltere ve ABD’nin yaptıkları ortada. Siz hala nasıl bu kadar iffetsiz olabiliyorsunuz? Haçlı’lar satın almış sizi. Bir dolarlarla FETÖ kansızı size Kabbala Büyüsü yapmış. Milletimiz ve ümmetin durumuna bakın. Terör bir yanda, ekonomik kuşatılmışlık bir yanda.. Kendinize gelin..
Aziz ve Mübarek Milletim….
Etrafınızdaki FETÖ’cüleri mutlaka onlar sevdiklerinize ulaşmadan haber verin. FETÖ imanımızı, dünyada bize duyulan derin sevgiyi istismar etti. 28 Şubat Sürecinde sanki kendisi de mağdurmuş gibi halkın ezilmişliğini çok iyi kullandı. Ey Aziz Millletim. “Su uyur, düşman uyumaz..” Hep dikkat, hep iyilerle beraber.... Ancak geleneksel Muhafazakar ferasetsizliğine bir daha düşmeden.. Mücadelenin devam ettiği bilinci ile. FETÖ sadece devlette paralel yapılar oluşturmadı. Farklı cemaat ve sosyal yapılarda Paralel yapılar oluşturdu.. Dolayısı ile çok dikkatli ve ferasetli olacağız.
Unutmayalım ki,” Adalet mülkün temelidir.”
Hz. Ali, “Devletin dini adalettir.” diyor.
[1] http://www.milatgazetesi.com/gundem/tsknin-hirsizlari-h68417.html
