Pazartesi, 05 Şubat 2018 18:01

Sıra bizde “Ya bizimle berabersiniz ya bize karşı.”

Yaşı müsait olanlar hatırlar.

11 Eylül 2001 tarihinde New York'taki Dünya Ticaret Merkezinin ikiz kulelerine uçakla saldırı olmuş saldırı sonrasında George W.PUŞT terörle mücadele adı altında haçlı seferini başlatmıştı. Özelde NATO’ya genelde ise bütün dünyaya "Ya bizimle berabersiniz ya da bize karşısınız" mesajı vermişti.

Bu açıklamadan kısa bir süre sonra NATO tarihinde ilk kez en önemli maddesi olan 5 nci maddeyi " üyelerden birine ya da birkaçına yapılan silahlı saldırı bütün üyelere yapılmış bir saldırı olarak göz önünde bulundurulacaktır.” maddesini kullanarak sözde terörizme özde ise İslam’a ve Müslümanlara karşı amansız bir savaş başlatılmıştı.

Ekim 2001 'de AFGANİSTAN, 2003'te ise IRAK işgal edilmişti. Diğer İslam ülkelerinde ise ayaklanmalar, iç savaş, ırk ve mezhep savaşları amansız bir biçimde sahneye konulmuştu. BOP kavramı da bundan sonra ağızlara pelesenk olmuştu.

1952'den bu yana üyesi olduğumuz NATO onca tehdit, tehlike ve tecavüze maruz kalmamıza rağmen 5 nci maddeyi yararımıza olacak şekilde hiç ama hiç işletmemiştir.

Bilakis, içerde ve dışarda karşı karşıya kaldığımız onca tehdit ve tecavüzlerde hep kastı ve dahli olduğu görülmüştür. Şöyle ki; 12 EYLÜL,28 ŞUBAT,15 TEMMUZ irili ufaklı bir çok darbe girişimi ile son olarak içimizde ve SURİYE 'de inşa edilmek istenen PKK/PYD terör devletinin finansörü ve icracısının o olduğunu bilmeyen kalmamıştır.

Bu açıdan ABD ve NATO bizim için artık müttefik değil bir dış tehdittir...

Türkiye hem uluslararası ve hem de iç hukuk açısından son derece meşru bir zeminde  terörle mücadele etmektedir. Fakat ABD ve NATO’nun ise gayri meşru terör örgütleri ile iş tuttuğu bunları TÜRKİYE’ye karşı desteklediği görülmektedir. Bu durum NATO’nun artık müttefiklik çatısı olarak bittiğini ABD ile müttefikliğimizin sona erdiğinin ispatıdır. Boşuna kendimizi kasmayalım.

Türkiye’nin terörle mücadelesinin İç hukuk dayanakları çok açık ve sarihtir. Türkiye Büyük Millet Meclisinin , 23 Eylül 2017’de hükümete anayasanın 92’nci maddesi gereğince bir yıl süreyle, Suriye ve Irak’ta gerekli görülmesi halinde sınır ötesi harekat gerçekleştirme yetkisi veren tezkeresidir.

Anayasanın 92 nci maddesi Savaş hali ilânı ve silahlı kuvvet kullanılmasına izin vermektedir:  Milletlerarası hukukun meşrû saydığı hallerde savaş hali ilânına ve Türkiye’nin taraf olduğu milletlerarası andlaşmaların veya milletlerarası nezaket kurallarının gerektirdiği haller dışında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesine veya yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunmasına izin verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde veya ara vermede iken ülkenin ani bir silahlı saldırıya uğraması ve bu sebeple silahlı kuvvet kullanılmasına derhal karar verilmesinin kaçınılmaz olması halinde Cumhurbaşkanı da, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verebilir. denilmektedir.

Bu mücadelenin dış hukuk açısından dayanakları;
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) terörle mücadeleye yönelik
1624 (2005), 2170 (2014) ve 2178 (2014) sayılı kararları ve BM sözleşmesinin 51'inci maddesinde yer alan meşru müdafaa hakkıdır.

Türkiye iç ve dış hukukun kendisine verdiği hak çerçevesinde kendi milli bekası ve kardeşlerimizin din-ü devlet ,mülk-ü millet ve sulh-u salahları için ülkelerinin toprak bütünlüğüne saygılı olarak bu harekatı icra etmektedir.

 Peki ABD ve NATO hangi hukuki dayanaklarla terör koridoru inşa etmektedir? Üstelik CIA ‘nin ülkelere göre "terörizm" listesinde PKK ve PYD "terör örgütü" olarak belirtilmişken. ABD kendi kendini ihbar ettiğinin farkında bile değil?

Hakikat şu ki bu halinizle teröre destek verdiğini iddia ettiğiniz İRAN ve Kuzey Kore ‘den bir farkınız yok. Artık dünya beşten büyük ve suçüstü oldunuz. Teröre destek veren ülkeler listesinde olmalısınız ve hakkınızda uluslararası hukukun icapları yapılmalıdır.

Bundan böyle YA BİZİMLE BERABERSİNİZ YADA KARŞINIZ" demek sırası bizdedir. Kıvırmadan deyin bakalım.

Selam ve hürmetlerimle…

Nejat ÖZDEN

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...