İçim elvermiyor ama bu yaman çelişkiyi dile getirmek gerekiyor:
En plânlı-programlı, en NATO’lu, en Amerikalı 15 Temmuz 2016 en topyekûn darbe girişiminin, bugün, şeytanın akıl erdiremeyeceği bir boyutta topyekûn devam ettiğini…
17-25 Aralık 2013 darbe girişimleri sonrası hangi şehrin kanaat önderiyle konuşsak birbirine yakın cevaplar aldık :
“FETÖ’nün ağababaları tası tarağı toplayarak, emlaklerini satarak, şirketlerinin içini boşaltarak, milyarlarca dolarlık paraları, tonlarca altını yurtdışına çıkarmışlar. Kimse dur dememiş.
FETÖ bürokratlarının yaptığı kimi yolsuzluklar da iktidarın üstüne yapışmış.
Daha önce de belirttiğim gibi FETÖ’cü istihbarat elemanlarının oluşturduğu jandarma, emniyet, ordu arşivleri güncellen(e)miyor. Başka bir deyişle, arşivlerde FETÖ düşmanı olanlar, ülkemizin dostları iken bugün ülke düşmanı kategorisindeler…
Elbet bu ülke hepimizin. Birlikte, onurlu bir hayatı tesis etmenin mücadelesini vereceğiz.
15 Temmuz sonrası temizlik adına atılan adımların bir kısmının yanlışlığı, FETÖ ile uzaktan yakından alâkası olmayan insanların görevlerinden ihraç edilmelerinin toplumsal bünyede neden olduğu yıkımları görülmüşken, alınan tedbirler adaleti tesis edemedi.
Umarım OHAL Komisyonu sağlıklı kararlar alarak kamu vicdanını rahatlatır.
Tüm yaşananlara rağmen bugün çok daha tehlikeli bir noktadayız.
FETÖ operasyonları; çoğunlukla yerli, biraz da millî duruşlu insanların tasfiyesine dönüştü.
15 Temmuz’dan daha tedirgin edici, daha tehlikeli bir tersine darbe süreci yaşıyoruz.
Mesnetsiz ihbar mektupları ile üst düzey bürokratlar şeytanlaştırılarak görevden alınıyor. Gelen asılsız ihbarlar, çok yönlü değerlendirmeye tabi tutulmadan masum insanlara işlem yapılıyor. Reis adına geldik diyen ihaleciler gibi, Reis adına FETÖ temizliğine geldiğini söyleyenler kimler Allah aşkına?
Birileri, ’Kim bu mağdur edilenler?’ diye sorarsa vereceğimiz bir sürü örnek var. Yalnız hırsızın bekçi tayin edilmesinden korkarız. FETÖ temizliği için gelenlerin FETÖ’cü olmadığından emin olmamız gerekir.
Evet, FETÖ’nün ağababaları servetleriyle çekip gittiler. Sempatizan, ibadet ya da esnaf tabakasında yer alıp bir yere kaçmayan insanların, eşlerinin, çocuklarının hangi sosyal patlamalara neden olacağı on yıl sonra anlaşılabilir.
Birkaç insanî, ailevî örnekleri dikkatinize sunuyorum :
Yakından tanıdığım bir bürokrat için mesnetsiz bir ihbarla, eşinin FETÖ okulunda çalıştığı iddia edilir. İhbarın asılsız olup olmadığı araştırılmadan bürokrat görevden alınır. Eşi FETÖ okulunda çalışmamıştır. Bu iddia çürütülmesine rağmen yapılan hukuksuz işlem düzeltilemiyor.
Yolu, hayatı boyunca FETÖ ile kesişmemiş bir başka bürokrat da asılsız bir ihbar sonucu açığa alındı. Daha acı olanı, hukuksuz işlemden haberdâr edilen daha üst düzey bürokratlar asılsız bir ihbarın hakkından gelememektedir.
Darbe gecesi nöbetçi olmaktan başka FETÖ’cülerle ilişkisi olmayan bir albay ihraç edilir. Hayatı hep FETÖ’cülerin karşısında olmakla geçmiştir. Tanıştığımızda ne yapacağını bilmez bir haldeydi. Taşınacak ev bulamamışlar. Eşini göndermiş, uzak semtlerden birinde yalvar yakar bir ev bulabilmişler. Komutanı yanlış yaptıklarını beyan ederek işlem başlatıyor ama bizce malum birileri engel olabiliyor. Kimse iş vermiyor. Nasıl geçiniyorsunuz dediğimde, devre arkadaşı sessizce kulağıma aramızda para topluyoruz diyor. Sağlık sorunlarını ne yapıyorsunuz diyorum. Koca albay ne yapacağını bilmiyor.
Malum, kaymakamlıklar bünyesinde sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfı var. Bunlardan birisine FETÖ’den atılmış ve muhtemelen hapiste olan bir albayın eşi ve çocukları “Açız” diye başvuruda bulunurlar. Kaymakam korkusundan reddeder.
FETÖ kartı maalesef her kapıyı açan kullanışlı bir maymuncuğa dönüştürüldü. İhale isteyenler, amirine kızanlar, bir makama göz dikip oradakinin alaşağı edilmesini isteyenler, her türlü intikam için en kestirme yol olarak kullananlar için.
FETÖ’cü eşinden boşanan bir öğretmen hanım, FETÖ’cülükle itham ediliyor. Atılma korkusu yaşıyor.
Çok becerikli, maharetli, örgütlü bir yapı, FETÖ temizliği adına dindar ve millî toplum katmanlarını kırıp geçiriyor.
Bu kirli oyuna alet olanları ve engel olmayanları tarih affetmeyecektir.
Reis! ülkemizin ve ümmetin altını oyuyorlar.
“Zulüm ile âbâd olanın âkıbeti berbad olur.”
Hepimiz mazlumun ah’ından korkmalıyız.
“Kötülüğü adaletle, iyiliği de iyilikle karşılamalıyız.” (Lao Tse)
Bunları niye dile getirdiğimi soran olursa cevap aşağıda :
“Kötülüğün muzaffer olabilmesi için biricik şart, iyi insanların hiçbir şey yapmamasıdır.” (Edmund Burke)
Emevî Devleti’nin yıkılması ve Abbasî saltanatının kurulmasını sağlayan ünlü komutan Ebu Müslim Horasanî’ye Emevî Devleti’nin yıkılış sebebi sorulduğunda şu cevabı vermiştir:
“Çünkü onlar, zararlarından emin oldukları için dostlarını uzak tuttular. Kendilerine bağlamak ve kazanmak için de düşmanlarını yakınlaştırdılar. Yakınlaştırılan düşman dost olmadı, ama uzaklaştırılan dost düşman oldu. Herkes düşman safında birleşince yıkılmaları mukadder oldu.”
