Pazartesi, 11 Aralık 2017 21:49

Trump ve ABD’nin Yeni Planları

ABD başkanı Donald Trump, İsrail devletinin başkentini Kudüs olarak ilan etti. İsrail ve Filistin arasında olağanüstü herhangi bir çatışmanın yaşanmadığı bu günlerde, bu kararı almasının nedenini de eğer inanırsak şöyle açıkladı. “Şu anda daha önce olmadığı kadar İsrail ile Filistin arasında kalıcı bir barışa yakınız. Kudüs’ü resmen İsrail’in başkenti olarak tanıma zamanı gelmiştir. Büyükelçiliği Kudüs’e taşıma talimatı veriyorum.” Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak ilan edildiği bu açıklamanın, barışa hizmet etmeyeceği, aksine yeni çatışmalar doğuracağı herkesin malumu. Hatta bu karar var olan Filistin-İsrail çatışmasının ateşine benzin dökmek anlamını taşıyor. O zaman bu hamle ile ABD Başkanı Trump ve ABD’ li yöneticiler hangi planları yapmaktadırlar? Kudüs, ABD temsilciler meclisinde İsrail’ in başkenti olarak kabul edilmesine ve ilanının yıllardır ertelemesine rağmen neden bugün beklenmiştir? Öncelikle günümüze kadar yapılan plan ve uygulamalar nelerdir?

1947 de Filistin İngilizlerin idaresindeyken Birleşmiş Milletler kararına göre Filistin’de iki devletin kurulmasına karar veriliyor. Bu karara göre İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden atılmış David Ben Gurion Filistin de İsrail devletini kuruyor ve kendisini de Başbakan ve Savunma Bakanı ilan ediyor. Gurion; Görünürde aşırı sağcı Yahudi çetelerinin terör eylemlerini kınarken MOSAD istihbarat örgütü ile teröre destek veriyor. Gurion, İsrail’in Türkiye ile ilişkisini “Türkiye bize metres gibi davranıyor, hâlbuki biz Türkiye ile evlendik. Türkiye, İsrail’le evlendiğini bir türlü açıklamıyor” ifadesi ile iktidarda olduğu 1948-1963 tarihleri arasındaki gizli kapaklı İsrail Türkiye ilişkisini de açıklıyor. Karanlık ilişkilerle ABD ve başta İngiltere olmak üzere Avrupa ülkelerinin desteği ile Filistin topraklarının yüzde 59’unda kurdurulan İsrail;  terör ve yayılmacılığı ile topraklarını yüzde 77’ye çıkarıyor. Bu aşamada 1947 Birleşmiş Milletler kararına göre Kudüs’ün doğusu Filistin devletine, batısı İsrail devletine ayrılmış olmasına rağmen İsrail Kudüs ün tamamını işgal ediyor ve 1 milyon Filistinliyi kendi topraklarında mülteci durumuna düşürüyor. Bütün bu olup bitenlere karşı Birleşmiş Milletler’de alınan kararlar başta ABD olmak üzere Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri tarafından veto edildiğinden uygulanamıyor. Filistin, İsrail Devleti kurulduğundan beri insanlığın kanayan yarası olarak yoksulluk ve felaket içinde insanlık mücadelesine devam ediyor. Kudüs‘ü İsrail başkenti olarak kabul eden Trump imza ve açıklamaları ile Kudüs’ü başkent ilan ederek Filistin’de ki bu insanlık dışı İsrail yaptırımlarına destek vermiş büyük İsrail hayalini tekrar hortlatmıştır. Bu kararla ‘büyük İsrail’, bir başka deyişle ‘Arz-ı Mev’ud’ ( vaat edilmiş topraklar) olarak gösterilen, Türkiye topraklarının da bir kısmının yer aldığı hayali sınırların yolunun açılması için adım atılmıştır. Çünkü büyük İsrail’ in başkenti Kudüs olarak gösterilmiştir. Suriye ve Irakta otorite boşluklarının yaşandığı, ABD’nin orta doğuya yerleşmeye çalışğı bu dönemde, ‘büyük İsrail’ hayalini plan olarak devreye koymak ABD tarafından doğru zaman olarak görülmüştür. Barzani’yi ‘Kürt Devleti’ hayalinde, Kürtlerin nerede ise İsrail ile akraba olduğunu ilan ettirecek kadar şaşırtanlar, ‘büyük İsrail’ devletini hortlatarak, PYD (PKK) kontrolünde bulunan topraklarda ilk aşamada eyalet olarak İsrail’ e bağlamayı planlamaktadırlar. İsrail’e bağlılığını ilan edecek PYD (PKK) Türkiye ve orta doğu için daha büyük bir tehlike kaynağıdır. PYD (PKK)’nin işgal ettiği topraklar;Filistin, bölge halkı da mazlum Filistin halkına dönecektir. Bu da bölgede yeni çatışmaları getirir ki Türkiye’nin buradan ihraç edilecek terör ve mültecilerin hedefi olacağı açıktır.

Trump‘ın Kudüs’ ü başkent ilan etmesinde bir başka planıda ABD de iç siyasetinde kaybettiği itibarı dış siyasette kazanmaktır. Şaibeli olarak seçimi kazanan Trump, rüşvet ve taciz skandalları ile Amerika ve Dünya kamuoyunun tepkisini çekmiştir. ABD’de savcılık tarafından, en yakınından başlatılan soruşturmalarının Trump’a dayanmasına kesin gözüyle bakılmaktadır. Trump kendisini korumak, ABD de bulunan güçlü Yahudi lobisinin gücünü yanına almak için; Yahudilerin Kudüs’ü başkent yapma hayaline sarılmıştır.

Kudüs; Müslümanlar, Hristiyanlar ve Yahudiler için kutsal sayılan bir şehirdir. Müslümanların ilk Kıblesi Mescidi Aksa Kudüs’te bulunmaktadır. İsrail’ in çeşitli bahanelerle Müslümanların Mescid-i Aksa da namaz kılmalarını kısıtlaması ve yasaklaması yıllardır olağan hale gelmiştir. Kudüs’ ün İsrail’in başkenti olması halinde yaşanan acıların daha da artacağı beklenmelidir. İslam dünyası kutsal mabedini korumak için gerekli tepkiyi en sert şekliyle vermelidir. Beklenen tepkiyi en üst perdeden Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan vermiştir. Ülkelerin liderleri ile telefon diplomasisi kurarak Birleşmiş Milletlerde Kudüs’le alınan kararı onlarca hatırlatmış,’Ben güçlüyüm o halde haklıyım anlayışı yanlıştır. Haklı olan güçlüdür’ ifadeleri ile de ABD ve İsrail’in Kudüs konusundaki haksızlıklarını dile getirmiştir. Cumhurbaşkanımız dönem başkanı sıfatı ile İslam Ülkeleri İşbirliği Teşkilatı devlet başkanlarını İstanbul’da toplantıya çağırmıştır. Toplantıya kaç ülkenin ve hangi seviyede katılacağı ABD ve İsrail’e cevap niteliği taşımaktadır. Bütün ülkeler Birleşmiş Milletler kararına rağmen ABD’nin Trump eliyle Kudüs’ü başkent ilan etmesinin bir güç gösterisi olduğunu beyanları ile ifade etmişlerdir. Türkiye Büyük Millet Meclisinde Kudüs’ün başkent olarak ilan edilmesi ile ilgili alınan ortak tepki kararı önemlidir. Aynı duyarlılığı Türkiye’de ki bütün farklı çevrelerinde göstermesi milli bir duruş olacaktır ve beklenmektedir. Aksi takdirde ABD “İstanbul eski Bizans’tır ve halen Rumlarda İstanbul’da yaşamaktadır. O halde İstanbul Yunanistan’ın başkenti olmalıdır” gibi saçma çıkarımları her zaman yapabilir.

  Adalet ve barışın hakim olduğu yeni bir Dünya’ya kavuşmak dileğiyle sağ olun sağlıcakla kalın

Mehmet İnkaya

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...