Uyarı

JUser: :_load: 989 kimlikli kullanıcı yüklenemiyor.
Pazartesi, 10 Temmuz 2017 15:48

Eski Türkiye'de Sağlık Soygunu

Yirmi yıl kadar evvel... yani AKP ve Sn. Cumhurbaşkanı R.T.ERDOĞAN’dan önce, 1990 sonları. Rahmetli babam katarakt ameliyatı olacaktı. Sabah saat 09.55’de göz polikliniğine sıra almak için Devlet Hastanesine geldik. Sıramızı hemen aldık ve 10.15’de muayene odasına girdik. Hemşire hanım “hoşgeldiniz, sizi on beş dakika beklettiğimiz için özür dileriz” dedi. Doktor mahçup bir halde “Amcacığım asıl ben özür dilerim, acil bir vak’a vardı biraz geciktim” diyerek muayeneye başladı. O kadar güzel ilgileniyordu ki, yarım saat süren özenli muayeneden sonra hizmetliye el işareti yaparak “Amcamı operasyon odasına götür” dedi. Hizmetli gizli bir yerden çıkardığı lüks bir tekerlekli hasta koltuğu ile babamı nazikçe ve kibarca götürdü. Ben “Yapacağım bir şey var mı doktor bey” dedim. Doktor “Estağfirullah beyefendi, babanız bize emanet, sizin bir saat sonra üçüncü kattaki odada olmanız yeterlidir. Amcamızı biz oraya getirip istirahat ettireceğiz, siz de başında güzelce vakit geçirebilirsiniz” dedi.

Bu mükemmel iş nasıl mı oldu? Kısaca anlatayım...

Hastaneye hiç gitmeden doktorun özel muayenehanesine uğradım. Doktor bir saat süren muayene ve tetkiklerden sonra katarakt ameliyatına karar verdi. Kartvizitine “acil hasta” gibi bir not yazarak “yarın saat ona beş kala falan hastaneye gel, sıra numarası veren falan kişiye sıraya girmeden bu kartı uzat o gereğini yapar, ben de sizi tam 10.00’da polikliniğe alarak hasta yatış ve ameliyat işlemi yaparım, akşama doğru da amcamızı eve göndeririz” dedi.

Bu iş böyle oldu. Böyle oldu çünkü özel muayenehanesinde çok özel muayene yaptı. E hâliyle, iki yüz liralık özel muayene ücretimiz ona katlanarak iki bin lira oldu. Yani doktor böylece rüşvet falan almamış oldu(?) sadece emeğinin karşılığını aldı(?) Ha bu arada babamı çok sevdiği için ve babam çok yaşlı olduğundan ve durumunun acil olduğuna karar verdiğinden devletin kendisine verdiği yetkiyi kullanarak hastasını bu zor durumdan bir güncükte kurtarıverdi(???)

Eğer bu katarakt ameliyatını (babamın ısrarı nedeniyle) özel muayenehaneye uğramadan direk hastaneye müracaat ile başlatmaya kalkışsaydım, gece yarısı sıra almak için hastane önünde kuyruğa girecektim. Öğleye doğru bir hafta sonrasına sıra alacaktım. Dört saat muayene sırası bekleyecektim. Hemşireden, doktordan, hizmetliden bir sürü azar yiyecektim, bir kaç dakikalık muayene neticesinde sekiz ay sonrasına randevu verilecekti. Babamın özensiz, alel acele ameliyat olan gözleri, eskisinden daha da kötü olarak hastane maceramızı tamamlayacaktık.

Bu hatıramı, o dönemler neler çektiğimizi bilmeyen bir kaç kişi okur da günümüzdeki sağlık sistemiyle mukayese eder diye yazdım.

Medyada ve bazı ortamlarda, FETÖ hainlerinin de pompalamasıyla, Şehir Hastanelerinin yüklenici ve yürütücü firmalara peşkeş çekildiği, devletin parasının talan edildiği, her gün milyarlarca lira zarar edildiği, doktorların köle gibi çalıştırıldığı gibi ipe sapa gelmez daha bir sürü iddia dolaşıyor.

Devletin Şehir Hastaneleri için ödediği para firmalara peşkeş çekmek değildir, halktan aldığı vergileri halka hizmet olarak geri döndürmesidir. Tabi bu arada seksen seneden beri devletin iliğini kemiğini sömüren bürokratların ve bazı kişilerin haram ve talan kaynağı kesilmiştir. Devleti soyanlar, bir katarakt ameliyatı için zavallı emekli babamın bir yıllık emekli maaşını da "muayene bedeli" kılıfıyla söğüşlemişlerdi. Tabipler Odasının neden ciyakladığını bilmiyorum anlatabildim mi?

Bu konuda üretilen kara propagandanın asıl kaynağının Devletin sağlığa harcadığı bütçeyi daha halka ulaşmadan Pensilvanyadaki hâine talan ettiren FETÖCÜLER ve FETÖ ağzıyla konuşan eski Türkiye’nin haram talan çeteleri ve eski Türkiye'yi özleyen daha bir sürü müfteriler olduğunu yazmama gerek yoktur.

Kemal Gökdoğan

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...