Pazartesi, 03 Nisan 2017 18:02

Ortadoğu'dan Büyükdoğu'ya jeopolitik kaderimiz...

Her medeniyetin, her milletin bir kaderi, bir eceli var.

Bu gün yaşadığımız jeopolitik de bizim değişmez kaderimiz...

Ve biz kadere; kaderin hayrının ve şerrinin Allah'tan olduğuna iman etme şuurunda olduğumuz gibi bu coğrafyada yaşıyor olmanın bize yüklediği sorumluluğun da şuurunda olmalıyız.

Orta Afrika'da bir muz Cumhuriyeti ya da Güneydoğu Asya'da sıradan minik bir ada değil...

Burası arzın merkezi...

Burası medeniyetler beşiği Anadolu...

Üç tarafı denizlerle, dört tarafı düşmanlarla çevrili kara parçası...

Ama sıradan bir kara parçası değil. Dünyanın kalbinin attığı bir coğrafyadır Anadolu...

O nedenle, sıradan günü birlik mülahazalarla, çekişmelerle ve didişmelerle geçirecek vaktimiz yok...

Osmanlı'yı Ortadoğu'ya dönüştüren uluslararası hatta uluslar üstü güç odakları bu coğrafyada bir daha Osmanlı gibi bir güç istemiyor.

Osmanlı sonrası bölgede kurdurdukları çok parçalı çok başlı, kırılgan ve hastalıklı bu sömürü düzeni sayesinde at oynatmaktalar.

Psiko-sosyolojik savaş yöntemleri ile ayrıştırdıkları ve çatıştırdıkları bu ümmeti tekrar bir araya getirecek ve ortak bir iradenin çatısı altında birleştirecek potansiyel güç merkezi işte bu coğrafyadır.

Bu coğrafyayı Batının tanımladığı Ortadoğu kavramıyla okumak ve jeopolitik önemini anlamak mümkün değil.

Zira biliyoruz ki, "Ortadoğu"; sınırları Batı tarafından çizilmiş ve kendi konumuna göre tanımlanmış, bu günkü İslam Coğrafyasının adıdır aslında...

Ortadoğu; İslâm Coğrafyasına giydirilmiş bir deli gömleğidir.

Ortadoğu; İdam sehpasına çıkarılan ümmetin boynuna geçirilmiş bir yaftadır.

Ümmete giydirilmiş bu deli gömleğini çıkarmak, boynumuza asılan bu yaftadan kurtulmak Köklü bir perspektif değişikliği ile mümkün..

Bu perspektif BÜYÜKDOĞU perspektifidir.

Osmanlı perspektifidir. Payitaht anlayışıdır.

Büyükdoğu; çadırın mahya direğidir. Dimdik ayakta durmalı, güçsüz ve kırılgan olmamalı, bir dokunmayla yıkılmayan, semalarında tek bayrak dalgalanan, güçlü bir iradeye ve sağlam bir sisteme sahip olmalıdır.

Ortadoğu'yu BÜYÜKDOĞU'ya dönüştürmek tarihî bir misyondur.

Ortadoğu'yu BÜYÜKDOĞU'ya dönüştürmek bizden sonraki nesillere bırakılabilecek en hayırlı sadakayı cariyedir.

Hakan ŞİMŞEK

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...