Salı, 18 Ekim 2016 15:46

Türkiye’yi Çevreleyen Kirli Müttefik Tuzakları...

ABD’nin uzun zamandır yüzyıl savaşları hazırlığı yaptığını birçok belgesel ve uluslararası düşünce kuruluşları yakın zamanda dile getirdi. Son zamanlarda bölgeye tedirginlik verecek derecede bölgede cirit atmasından da anlayacağız üzere ABD bütün gizli perdeleri ortadan kaldırarak vahşiliğini ve acımasızlığını tüm gerçekliğiyle ortaya sermiştir.ABD’nin bu devinimleri uluslararası ekonomiyi ciddi anlamda sarsmaktadır.

Türkiye’nin devleti koruma refleksinin pek tabii olarak devreye girmesi veya uluslararası mesajlar vermesi önemli bir noktadır ancak bu mesajlara kimler tarafından cevap verildiğini de incelemek gerekir. 

ABD’deki Yahudi lobilerinin büyük kısmının Türkiye ile ilişkilerin gözden geçirilmesi istediği ve ilişkileri dondurma seviyesini tartışmaları çok vahim bir durum. Dünya ekonomisini avucunun içine alan ve son zamanlarda Suudi Arabistan’ın mal varlığına direkt gasp edecek kadar ileri giden ABD, bundan sonra ganimet savaşlarında; modern soygun, teknik hırsızlık gibi çirkin yollara başvuracaktır. Kısacası hayâsızlık noktasında elinden geleni ardına koyacağını bilmeliyiz. Bu vakte kadar kirli işlerini gizli servislere yaptıran ABD, şimdilerde maske takma gereği dahi duymadan yüzsüz şekliyle korkutucu bir sahne sergilemekte. ABD’nin bu tavrının dünyayı yaşanılamaz bir hale getireceği gerçeği göz ardı edilmemeli.

ABD’nin kirli ikiyüzlü politikaları uzun zamandan beri bölge ülkeleri tarafından bilinmekteydi ancak hiç biri şimdiye dek cesaretle yüzlerine söylemedi. Sayın Erdoğan’ın “ONE MINUTE” demesiyle, “DÜNYA 5’TEN BÜYÜKTÜR” demesiyle bölgede dengeler yerle bir olduTürkiye’nin bu davranışının birçok ülke tarafından kabul görülmesi sonucu ABD deliye dönmüştür. Bu da bölgede jandarmalık rolünü üstlenen ABD’nin itibarını sarstığı için hırçınlaşmaya başladığının ispatıdır.

Özelikle İsrail’in güvenliği için ABD’nin nasıl bir tehlike içinde olduğunu görmeliyiz. ABD ekonomisi son zamanlarda uluslararası değerlendirme kuruluşları tarafından iyi görünüm notları altında gerçeğin üstünü örtmeye çalışıyor. Birçok ülkenin para birimini dolardan çektiğini açıklamasına rağmen doların seyir halinin aynı seviyelerde olması arkasından gelecek olan büyük fırtınanın habercisidir. Dolayısıyla ABD’yi önümüzdeki süreçlerde zor günler beklemektedir.

Gelelim İsrail’in son zamanlarda İngiliz politikaları ile gizli eş güdüm halinde sürdürdüğü çalışmalara. Bunun altından çıkacak yeni mezhep savaşları İngiliz sinsi derin devlet laboratuvarlarında üretilmektedir. İngiliz heyetlerinin İran’da bazı görüşmelerde bulunmaları ve bunu kamuoyundan gizli tutmaları İslam dünyası için tehlike çanlarının çalması anlamına gelir.

Irak savaşı sonrası ABD ve İngilizlerin Ortadoğu’daki savaştan yeterince ganimet elde edememeleri ve amaçlarına ulaşamamaları bu iki ülkenin kara kara düşünmesine neden olmuştur. Son gelişmeler hiç hayra alamet değildir. 

Bölgemizde var olan huzursuzluğu daha da derinleştirmek istemelerinin altında petrolden ve kendilerine yeni sömürge devletleri yaratmak istemelerinden kaynaklandığını belirtebilirim. Burada PKK ve PYD’nin taahhüt edildiği gerçeğini, PYD’nin öncülüğünde oluşacak yeni yapıyı teminat altına almak için Akdeniz koridorunun mutlaka tahsis edeceğini ve küçük kuklalar aracılığıyla oynanacak büyük oyunları görmenizi istiyorum.

Fırat Kalkanı Harekâtı, sömürgeci güçler tarafından beklenmedik hamleydi ve hâlâ da şaşkınlık içindeler ancak, bu konuyu kavramayan Batı hükümetlerinin birer zavallı durumuna düşmelerine sebep olduğu gerçeğini değiştirmez.

Musul üzerinden sahneye konan yeni oyun tehlikeli bir durumu amaçlamaktadır. Bu oyunu kuran Batı koalisyon güçleri; Türkiyesiz bir yolda Şii unsurlarını kullanarak mezhep gruplaşmaları hesabı yapıyor olması buradan oluşacak tepki ile İran ve Türkiye’yi karşı karşıya getirmek istemektedir. İran’ın Suudi blok olarak Türkiye karşıtı propaganda yapması, demografik yapısını Sünni karşıtı kartı olarak kullanması ve ABD ile aynı çizgide hareket ederek destek sağlaması neyi amaçladığını gözler önüne sermektedir.

Musul operasyonundan dışlanmak istenen Türkiye’nin, devletin bütün koruma ve kollama reflekslerini ve yedek planlamalarını yapması gereklidir. 

Geçmiş ile bugünü karşılaştırdığımızda dün düşmanlarımız dışardan sızmıştı aramıza ancak bugün baktığımızda düşman tam olarak yanı başımızda. Şu an bu görevi bazı siyası partilerimiz ve hatta din uleması diye geçinen örgütlerimiz üstlenmekte.

Hâlâ Osmanlı’nın başına örülen çoraplardan ders alamadıysak yazıklar olsun bize!

Ülkemin aziz milletine selam olsun. Dua ile kalın.

Sabri BALAMAN

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Bu kategoriden diğerleri: « 2+2=? İran Neyin Peşinde »

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...