Yasa teklifi Din İşleri Ajansı Başkanlığına getirilen ve daha önce Suudi Arabistan Büyükelçiliği yapan Lama Şerif tarafından hazırlandı. Lama Şerif daha öncede “Başörtüsü İslamın emri değil, Arap kültürünün bir parçasıdır.” Diye beyanat vermesi nedeniyle kazak halkı tarafından büyük tepki toplamıştı.
Peki bu yasa neden çıkarıldı?
Sovyetler Birliğinden 1991 yılında bağımsızlığına kavuşan Kazakistan, dini değerler açısından yetişmiş elemanının olmaması nedeniyle nasıl bir yol izlemesi gerektiği konusunda oldukça sıkıntıya düştü. Kazak hükümeti, Halkı Müslüman olan Türkiye, Mısır, Suudi Arabistan ve İran gibi ülkelerin desteği ile Üniversiteler kurulması ve bu üniversitelerin İlahiyat Fakültelerinde veya bölümlerinde din adamı yetiştirilmesine karar verdi. Ayrıca halkının din konusunda aydınlatılması için Kur’an Kursları (medreseler) kurdu ve bu kurumların faaliyetleri 2011 yılına kadar devam ettirildi.
İlgili kurumlarda yetişen din adamları farklı ülkelerin kültürlerini, eğitim şekillerini, yaşantılarını ve bazı ayrıntıları da kapsadığından görüntü tek düze olmuyordu. İslamı yaşayan insanların aralarındaki bazı yaşam ayrılıklarını çatışma gibi görüyor, islamın temeli anlatılmadığından, cemaat ve cemiyetlerin farklı yaşantıları Devletin üst kademelerinde yetişmiş konuyu iyi bilen bürokrat ve siyasetçilerin yok denecek kadar az olması kolay çözüm şekli olan yasaklamayı devreye sokuyordu.
Ülkede durum nasıldır ?
Kamu kurumlarındaki mescitler yapatılıyor, cami ve din görevlileri baskı altına alınıp, din görevlilerinin dışında kesinlikle camilerde konuşma yaptırılmıyor, camilerin dini birimleri kontrol altına alınıyor, cami yaptıranların isimlerinin camilere verilmesi engelleniyor, ülkede çıkarılacak bütün dini kitaplar ve yayınlar ancak din ajansının onayından sonra çıkartılması isteniyordu. Baskılar % 70 i Müslüman olan kazak halkını rahatsız ve tedirgin ediyor, inancını yaşamakta zorluk yaşayan toplum tepkilerini Devlet Başkanına iletiyordu. Sivil toplum örgütlerinin gelişmediği ülkede bu tepkiler yasağın kalkmasına henüz yetmiyordu. Camilerde ise her geçen gün namaz kılan sayısı azalıyor.
Ne yapılmalı ?
- Devlet bütün din ve inanç mensuplarına eşit davranmalıdır.
- İbadet hürriyeti kişilerin doğuştan kazandığı haklardandır. Kişilerin ibadetlerini engellemek o topluma hiçbir katkı sağlamaz.
- Ülkenin herhangi bir yerinde şiddet uygulayan kim olursa olsun devlet o kişiyi güvenlik güçleri ile yakalayarak yargıya teslim etmelidir. Hangi din ve millete ait olursa olsun şiddete asla pirim verilmemelidir. Bir iki provakatif olay, toplumun çoğunluğunun ibadet özgürlüğünü engellememelidir.
- Vatandaşların dini eğitimi onların başka kurumlara ihtiyaç hissetmeyecek şekilde okullarda verilmelidir. İlköğretimden üniversiteyi bitirinceye kadar sadece 9 ncu sınıfta din bilgisi adına “dinler tarihi” dersi okutulmaktadır. Bu yeterli değildir, kişiler dinlerini iyi bir şekilde öğrenecek şekilde Kazak kültür ve ahlak değerlerini de kapsayacak şekilde öğrencilere din eğitimi okullarda verilmelidir.
- Devlet tarafından camilere görevlendirilen din görevlilerinin maaşları devlet tarafından verilmelidir.
- Komünizm döneminden kalma baskı rejimi yerine, toplumun refahı ve ilerlemesi için onun önünü açacak özgür düşünce ortamı oluşturulmalıdır.
- Toplumun eğitim seviyesi arttırılmalıdır.
Korku, baskı ve yasaklarla doğrular asla bulunamaz, devleti oluşturan bireyler ne kadar özgür yaşarsa o kadar mutlu olurlar, mutlu bireyler de devletine o kadar çok sahip çıkarlar ve ülkelerinin ilerlemesine o derece katkıda bulunurlar. 17 Kasım 2011
Reşat FİDAN